Mustafa’nın Eve Dönüş Yolculuğu: Bir Suriyeli Mültecinin Umut Dolu Yolu

Mustafa’nın Eve Dönüş Yolculuğu: Bir Suriyeli Mültecinin Umut Dolu Yolu
On yıl. Mustafa, dünyanın en büyük mülteci nüfuslarından birine ev sahipliği yapan Türkiye'de işte bu kadar zamandır yaşıyor. Suriye’deki savaştan kaçan Mustafa, ailesiyle birlikte güvenli bir yer arayışıyla Türkiye’ye sığındı. Şimdi ise, 27 yaşında bir baba olarak, hayatında yeni bir yolculuğun eşiğinde—bu kez savaşın uzağına değil, geride bıraktığı hayatına doğru.
Mustafa 1998 yılında Suriye’de doğdu. Savaş, ailesini ülkesini terk etmeye zorladığında önce Türkiye’nin Mersin iline geldiler ve burada sekiz ay kaldıktan sonra tekrar Suriye’ye dönüp El-Bab’a yerleştiler. Ancak çatışmaların şiddetlenmesiyle aile tekrar kaçmak zorunda kaldı ve bu kez Ankara’ya geldiler. Mustafa burada yeni bir hayat kurdu ama pek çok zorlukla karşılaştı ve vatan hasreti ise hiç dinmedi.

“Çocuklarıma ve eşime kavuşacağım için çok heyecanlıyım.”
Şimdi geri dönmeye hazırlanıyor. Eşi ve biri altı, diğeri iki yaşında olan iki çocuğu hâlihazırda El-Bab’da. Mustafa da oraya dönmeyi planlıyor. Eşi ikinci çocuğuna hamile kaldığında, doğumu yapmak ve çocuklarıyla birlikte ailesinin yanında yaşamak üzere Suriye’ye dönmelerine karar verdiler. Bu zor karar, Mustafa’yı ailesinden ayırdı. Her gün onlarla telefonda konuşsa da fiziksel mesafe ona ağır geliyor. “Çocuklarıma ve eşime kavuşacağım için çok heyecanlıyım,” diyor heyecanla.
Ancak geri dönme kararı kolay alınmış bir karar değil. Türkiye’de mobilya sektöründe çalışan Mustafa, kalıcı bir iş bulmakta zorlandı. Türkiye’ye gelmeden önce Suriye’de bilgisayar tamircisiydi, fakat burada bu alanda iş bulamadı. Hala bilgisayar tamir etmeyi hayal ediyor ama Suriye’de önce ülkenin yıkılmış altyapısının onarılması gibi daha acil ihtiyaçlar olduğunu biliyor.
Endişelerine rağmen Mustafa kararlı. “Dönme kararımda hem ekonomik nedenler hem de çocuklarımın geleceği etkili. Bu nedenlerle Suriye’ye dönmek istiyorum,” diyor. Pek çok zorluk var: Suriye hala toparlanma sürecinde ve maddi imkansızlıklar geri dönüşü zorlaştırıyor. UNHCR’nin ortağı SGDD-ASAM gibi kuruluşlar, Mustafa’ya bu konuda danışmanlık sağladı ancak Mustafa'nın uluslararası toplum ve insani yardım kuruluşlarının yardımcı olabileceğini umduğu mali endişeleri var.
“Eğer Suriyeliler maddi destek verilse, çoğu döner.”
His dreams for the future are simple but hold significant weight. “I am hopeful about the future for Syria and the future of my children. My only hope is that all of Syria will be one, united, in peace and security.”
Mustafa’s story is one of resilience and hope. He is not just returning to Syria—he is returning to rebuild, to reunite, and to start anew. As Syrians return home, the challenges are immense. To make returns sustainable, safe, and dignified, a comprehensive approach is needed, including investing in jobs, restoring health care, rebuilding schools, and re-establishing essential services like electricity and clean water, and removing sanctions on the country.
Mustafa, kendisi dönecek olsa da bunun herkes için aynı şekilde kolay olmadığını kabul ediyor. “Herkesin durumu farklı. Son zamanlarda Suriye’de güvenlik olayları da arttı. Mustafa, Suriye'deki koşulların iyileştirilmesi ve mültecilerin geri dönüşünün desteklenmesi için mali desteğin önemini vurgulayarak bunun uzun süreli olmasını ve mültecilerin tekrar yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kalmamasını dile getirdi. Mustafa’nın ailesi, Mustafa El-Bab’da yeni hayatını kurarken altı ay daha Ankara’da kalacak. Mustafa’nın gelecek hayalleri basit ama çok anlamlı. “Suriye’nin geleceği ve çocuklarımın geleceği konusunda umutluyum. Tek umudum, Suriye’nin bir ve bütün, barış ve güven içinde olması.”
Mustafa’nın hikayesi, direnç ve umutla dolu. O sadece Suriye’ye dönmüyor—yeniden inşa etmeye, ailesine kavuşmaya ve yeni bir başlangıç yapmaya dönüyor. Suriyeliler evlerine dönerken karşılaştıkları zorluklar büyük. Dönüşlerin sürdürülebilir, güvenli ve onurlu olabilmesi için; istihdam olanakları, sağlık hizmetleri, okullar, elektrik ve temiz su gibi temel hizmetlerin yeniden inşası ve ülkeye uygulanan yaptırımların kaldırılmasını içeren bütüncül bir yaklaşıma ihtiyaç var.