Suriye’nin mülteci çocuklarının öfkesi gelecek yıllar boyunca hissedilecek

Yazı, 27 Ağustos 2013

1 milyon Suriyeli mülteci çocuk var. Yapılması gereken gelecek nesillerin tahrip edilmesine sebep olan bu çatışmaları durdurmak.

Bu hafta, bir başka Suriyeli çocuk daha üçüncü yılına giren yıkıcı savaşın dehşetinden kaçarak sınırı geçerken, biz de küresel bir utancın kilomete taşına ulaştık. Bu kilomete taşı, dehşetin başladığı zamandan bu yana Suriye’den kaçmaya zorlanan bir milyonuncu çocuk.

Bir çocuk hayal edin. Ateş altında bir toplumdan kaçmak zorunda. Güvenlik arayışı içinde yürüyüş, genellikle birkaç gün… Sonra, sürgünde, ailesiyle birlikte –tabi ailesinden biri hala hayattaysa- bir çadırın içinde, bir kulübede ya da terkedilmiş bir alışveriş merkezinde yaşamaya zorlanmış. Hayatta kalması uluslararası yardım kuruluşlarının desteğine bağlı. Korkunç çatışmanın anıları onun peşinde, istismar edilmeye karşı savunmasız, hiçbir çocuğun görmemesi gereken şeylere tanıklık etmiş olmaktan gelen bir çocukluk travması nedeniyle yaralı.

Bu yaralar konuşma kaybı, uykusuzluk ya da sıkıntı verici davranışlar olarak ortaya çıkıyor. Maddi baskılar ailesinin bu çocuğu okul yerine çalışmaya göndermesine ya da bu eğer bir kız çocuğuysa genç yaşta evlendirilmesine neden olabilir. Bu çocuk belki tamamıyla yalnız da olabilir, ailesinin geri kalanından ayrı düşmüş, aniden küçük kardeşlerinin bakımıyla sorumlu olan evin reisi haline gelmiş olabilir.

Şimdi bu çocuğun ve ortadoğuda hüküm süren teröre yakalanmış olan tüm masum çocukların geleceğini hayal edin. Eğitim hakkı çalınmış -aslında, pek çok açıdan, çocuklukları çalınmış- bu çocuklar büyüse, ailelerine destek olsa ve hatta topluma faydalı bile olsalar nasıl iyileşirler?

Bu çocukların çoğu gittikçe öfkeli bir hale geliyor ve bu durum bölge için tehlike oluşturuyor. Zira bu öfke ve hüsran içindeki çocukların ve gençlerin, gelecek neslin, bugünün bölünmeleri ve nefreti birlikte olaylara aynı şekilde karşılık vermeleri muhtemeldir. Bu yılın başlarında UNHCR’nin ve UNICEF’in Suriye’de bütün bir neslin risk altında olduğuna dair yaptığı uyarıların bir nedeni de budur. Biz bugün bu uyarıyı tekrarlıyoruz.

Suriye’den kaçan mültecilerin yarısından fazlasını çocuklar oluşturuyor. Bu çocukların tek tek herbiri için, aileleri ve onları misafir eden toplumlar için elimizden gelen yardımı yapıyoruz. Ayrıca Suriye’nin içinde tehlike altında olan savunmasız 3 milyon çocuğa yardım ulaştırmak için çalışıyoruz. Sivil toplum örgütleri içindeki ortaklarımızla birlikte mülteci kamplarındaki acil ihtiyaçları karşılamak ve Suriyelileri ülkelerinde misafir eden cömert komşu halklara yardım etmek için çalışmaya devam ediyoruz.

Bu yıl, Suriye’nin içinde ve dışında, 10 milyondan fazla kişiye içme suyu sağlandı. 2 milyon çocuğa ölümcül hastalıklara karşı aşı yapıldı. 250,000’den fazla çocuğun eğitim alması sağlandı. Yaklaşık 170,000 kişi psikolojik destek aldı. Binlerce çocuğu kaydettik, onlara kimlik verdik ve sürgünde doğan bebeklerin vatansız olmasını önlemek için onlara doğum belgesi verilmesine yardım ettik. Kamplarda, köylerde ya da şehirlerde çoğunun temel ihtiyaçları karşılanıyor, hayatları basit, ancak güvenli.

Bununla birlikte ihtiyaçlar kapasitemizden daha hızlı büyüyor. Suriye Bölgesel Müdahale Planı, bugüne kadar, bu çocukların ihtiyaçlarını karşılamak üzere talep edilen maddi yardımın yüzde 40’ından daha azını aldı. Suriyeli çocukların çatışmalardan etkilenenlere hızlı ve güvenli şekilde erişmek üzere Suriye’nin içindeki insani yardım örgütlerinin ve var olan cömertlikleri içinde daha fazlasını yapmaya çağrılan donörlerin harekete geçmesine ihtiyaçları var; bu sayede organizasyonlar çekilen acıları hafifletebilir. Fakat her şeyden daha fazla, bu çocukların bu çatışmalara ve sebep olduğu acılara son verecek olan güçlerin bir an önce harekete geçmesine ihtiyacı var.

Bir milyon çocuk. Şüphesiz, savaşa dahil olan ve bu savaşı durdurmak için gerekli etkiye sahip olanlar da şuna katılabilir ki bir milyon mülteci çocuk çok fazla. Bu kişiler sahip oldukları imkanlarla bu dehşete bir son vermek için özellikle sorumludur.