Güney Sudan’da Hepatit E salgınıyla savaşmanın en etkili yolu eğitimden geçiyor
Güney Sudan’da Hepatit E salgınıyla savaşmanın en etkili yolu eğitimden geçiyor
Yazı, 13 Mart 2013
UNHCR insanları hastalıklarla mücadelede geleneksel tedavilerin önemi hakkında bilinçlendirmek içinGüney Sudan’daki kamp temsilcileriyle birlikte çalışıyor.
YUSUF BATIL KAMPI, Güney Sudan, 11 Mart (UNHCR) – Hepatit E tedavisine başladıktan bir ay sonra Hawa Hamid Ramadan’ın sararmış gözleri onun bu tehlikeli hastalıkla olan savaşını gözler önüne seriyor. O ise daha iyi hissettiğini söylüyor.
Söylediğine göre iyileşmesi Yusuf Batil mülteci kampındaki sağlık çalışanlarının kendisine verdiği ilaçlar sayesinde değil, geleneksel bir bitkinin tedavi edici özelliği sayesinde oldu.
Hepatit E genellikle iyi arıtılmayan suların içilmesiyle bulaşarak karaciğeri etkiliyor. Hastalık Güney Sudan’da ilk kez Yusuf Batil kampında Temmuz 2012’de tespit edildi ve Kasım ayında pik noktasına ulaştı.
Bir ay sonra ise ikinci bir salgın tespit edildi. Yukarı Nil’de tespit edilen 6.500 vakanın yüzde 64’ünden fazlası mülteci kampında meydana geldi, 94 kişi hayatını kaybetti. Kampta şu an 37.500’den fazla mülteci bulunuyor.
Ramadan’ın genç oğlu ailenin virüse yakalanan ilk üyesi oldu. Daha sonra virüse yakalanan babasında da kısa bir süre içinde hastalığın belirtileri görülmeye başladı. Bir sabah uyandığında halsizlikten kırılan vücudu tepeden tırnağa ağrıyordu.
40 yaşındaki Ramadan da oğlu ve kocası gibi kamptaki sağlık merkezinde muayene oldu. Hepatit E için henüz etkili bir tedavi mevcut değil. Hastalık kendi kendini sınırlayan bir yapıya sahip. Salgının önüne geçilmesinin en etkili yolu ise hijyen standartlarının yükseltilmesinden geçiyor.
Verilen ilaçlarla bulantısı ve ağrıları geçmeyince Ramadan da hastalığa yakalanan diğer birçok mülteci gibi geleneksel ilaçlara başvurmuş. Sudan’ın Mavi Nil eyaletinde mensup olduğu Ngassana kabilesi neem ağacının acı yapraklarından ve bitkilerden oluşan bir karışımı gözlerdeki sarılığa karşı yıllardır kullanıyorlar.
Hawa Hamid Ramadan’ın kocası Burula Fata Takona, karısına ilaç yapmak için kampın çevresinde bitki köklerinde ve ağaç dallarında saatlerce aradığı bitkilerle eve geliyor. Bitki kökleri suya batırılarak hamur kıvamına getirilirken yapraklar da en iyi etkiyi yakalamak için suda kaynatılıyor.
Kahvaltıdan önce alınan ve som adı verilen karışım insanı kusturuyor; bunun da vücuttaki kötülükleri attığına inanılıyor. Neem yapraklarından elde edilen su pişmiş bamya üzerine dökülüyor ve sorgum ile birlikte yeniyor. Bu Güney Sudan’da oldukça yaygın bir yemek. Tedavi boyunca hastanın yağ, tuz ve et yememesi gerekiyor.
“İşe yarıyor!” diye bağırıyor Burula. “Bana bak.” Karısı gibi o da yatağa mahkumdu ama geleneksel ilaçları aldıktan sonra gücünü topladı, iştahı yerine geldi, gözündeki sarılık azaldı.
UNHCR kamu sağlığı sorumlusu Martin Muita konuyla ilgili olarak şunları söylüyor: “İnsanları hayatları boyunca kullandıkları geleneksel ilaçları almaktan alıkoyamayız, ancak tuvaletten sonra ve yemek hazırlamadan önce ellerin yıkanmasıyla hastalıklardan ve bu hastalıkları başkalarına bulaştırmaktan korunulabileceğini sürekli eğitim programlarıyla öğretebilir ve canlı olarak gösterebiliriz, gösteriyoruz da.”
UNHCR, Hepatit E’ye karşı geliştirilmiş bir strateji geliştirdi. Bu kapsamda tüm kamplarda hastalığın taşınması ve el temizliğinin önemine dair farkındalık kampanyaları düzenleniyor.
Tuvalet temizleme setleri ve evlere sabun dağıtımları yapıldı. Ayrıca her hafta tuvalet dışı el yıkama alanlarına sabun sağlanıyor. Öte yandan, sakinlerin evlerinin önünü temizlediği ve çöpleri topladığı kamp temizlik günleri de organize edildi.
Sosyal hizmet çalışanları ve hijyen farkındalığını artırma sorumluları geneleksel hekimlere, ebelere, şeyhlere ve mülteci kamplarındaki diğer temsilcilere doğru tıbbi tedavi için kamplardaki kliniklere başvurmanın önemini anlatmaları çağrısında bulundu.
Doktor Muita, “Zamanla geleneksel hekimlerin güvenini kazandık ve onlara karşı karşıya olduğumuz şeyin sıtma değil, benzer belirtiler gösteren hepatit olduğunu anlattık.” diyor ve ekliyor: “Mültecileri temsilcileri aracılığıyla Hepatit E tedavisinde alternatif ilaçlara başvurmak yerine kamp kliniklerinde verilen ücretsiz sağlık hizmetlerinden yararlanma konusunda cesaretlendirdik.”
Tuvalet yapım çalışmaları kampta devam ederken su düzenli bir şekilde gözleniyor ve test ediliyor. Sağlıklı su için yeni kuyular da kazılmaya devam ediyor.
Pumla Rulashe, Maban Vilayeti, Güney Sudan