Genç mülteci Tunus’ta yeni bir dünya keşfediyor
Genç mülteci Tunus’ta yeni bir dünya keşfediyor
Yazı, 15 Ocak 2013
CHOUCHA MÜLTECİ KAMPI, Tunus, 10 Ocak, (UNHCR) – Takı yapmak genç mülteci Abdel’in Tunus mülteci kampında hayatla başa çıkmasına, trajik geçmişinin etkilerini atlatmasına ve daha umut vaad edici görünmeye başlayan geleceğine hazırlanmasına yardımcı oluyor.
“Bugün, Tunus’ta başka bir dünyanın farkına vardım,” diyor Fildişi Kıyısı’ndan gelen 16 yaşındaki genç Abdel, geçen yılın Mart ayından beri yaşadığı Choucha kampına gelen UNHCR ziyaretçilerine. Refakatsiz bir genç olan Abdel, Choucha kampının Haziran’daki kapanışından evvel hala kampta yaşayanlara çıkar bir yol bulma konusunda Tunus hükümeti ile birlikte çalışan UNHCR için bir endişe kaynağı.
Ben Guerdane şehri ile yakınlardaki Libya sınırının arasındaki çorak topraklara kurulmuş kampta, Abdel çoğu zaman kendini tamamen bir başına ve sıkılmış hissediyor. “Choucha’da ayrı bir dünyada yaşıyoruz ve gittikçe dışarıdaki dünyadan soyutlanıyoruz.” şeklinde açıklıyor durumu.
Fakat BM Mülteci Örgütü, Danimarka hükümeti ve Tunus Mesleki Eğitim Ajansı’nın yardımları ile düzenlenen pilot bir beceri eğitimine katılmaya başladığı geçen ay umutları yeşermeye başladı. Abdel, Choucha’nın 140 kilometre kuzeybatısındaki Gabes şehrinde, El İşleri Eğitim ve Öğretim Merkezi’nde verilen çeşitli kurslar arasından takı yapma kursunu seçti.
UNHCR’ın mesleki eğitim programları alçı oyma ve kalıplama, montaj ve kaynak teknikleri, bilgisayar ve bilişim teknolojileri gibi başka konularda kurslar da içeriyor. Kurslar Gabes ya da Ben Guerdane’de veriliyor.
Choucha’da gibi kursların verildiği kentsel alanlarda yaşayan yaklaşık 100 mülteci de bu beş aylık kurslara katılıyor. Bu sayıya Abdel’ın devam ettiği takı yapma kursundaki 15 kişi de dahil. “Amaç mültecileri kendi kendilerini idare edebilmelerini sağlayacak yeni becerilerle donatmak,” diyor UNHCR’ın güney Tunus’taki program görevlisi Nicole dos Remedios. Program ayrıca yerel entegrasyonu teşvik etme amacı da güdüyor.
Abdel ve akranı öğrenciler, mülteciler ve Tunuslular, hem takı tasarlamayı hem de takı yapmayı öğreniyorlar. Dersler zamanında merkezde yemek yiyip oradaki yatakhanelerde uyuyorlar. Ayrıca kurs aralarında diğer mültecilerle ve Tunuslularla yeni ve değerli arkadaşlıklar kuruyorlar.
Kurslar, Abdel gibi bazı mültecilerin travmalarını atlatmalarına da yardımcı oluyor; onların özgüvenlerini ve umutlarını arttırıyor. Abdel’in ailesi Fildişi Kıyısı’nı bilinmeyen sebeplerden ötürü terk etmek zorunda kalıp Abdel’in doğduğu Libya’ya yerleşti. Zliten kıyılarında yaşadılar ve Abdel beş yaşındayken annesi vefat etti.
Bu trajediyi başka trajediler de izledi. 2011 yılının Şubat ayında başlayan Muammer Kaddafi karşıtı ayaklanmalardan sonra Libya’da yaşayan göçmen Sahraaltı Afrikalı çalışanlar ya da sığınmacılar Kaddafi’nin paralı askerleri olduklarından şüphenilenen kişilerin saldırısına uğramaya başladı. Pek çok kişi evlerini terk etmeye bile korkar hale geldi.
Mayıs 2011’de, kimliği belirsiz silahlı kişiler Abdel’in evine zorla girerek kız kardeşine tecavüz etti ve öldürdü, babası ise durumu engellemek isterken öldürüldü. Abdel, zorla 10 ay kaldığı çocuk ıslah evine gönderildi “30 kişi kadar aynı odaya sıkıştırıldık. Orada Mistara şehrinde olduğumuzu öğrendim.” diye hatırlıyor olanları ve bazı insanların gittiğini fakat geri dönmediğini ekliyor.
10 ay sonra serbest bırakılan Abdel, kargaşa içindeki Libya’dan kaçan onbinlerce mültecinin Mart 2011’de en üst seviyede olduğu Choucha sınırından karşıya geçti. Yüzlercesi üçüncü ülkelere yerleştirilmesine rağmen, Tunus’ta kalamayan veya kendi ülkelerine ya da Libya’ya geri dönemeyenler Choucha’da kaldı.
Hava şartlarının zor olduğu Choucha’da sürüncemede kalan Abdel kendisi için bir seyler yapmak zorunda olduğuna karar verdi. “Her gün kampta burada ne yapıyorum diye düşünerek boş boş oturamazdım. Sonunda somut bir şeyler düşünmeye başladım ve eğitim sadece başlangıç.” diye heyecanla açıkladı.
Bugün, kampta ikamet eden 1,123 mülteci ve 22 sığınmacı olmak üzere 1,358 kişi var. 400 mültecinin üçüncü bir ülkeye yerleştirilmesi izin verilmedi ve UNCHR sosyal ve ekonomik entegrasyon seçeneklerini inceliyor.
Kurslara kayıt olanların çoğu genç erkekler fakat birkaç kadın da kayıt oluyor. Danimarkalı Mülteci Kurulu proje yöneticisi Gianmaria Pinto kursun bugüne kadar çok başarılı olduğunu söyledi: “Yılsonu tatilinden önceki son derste, mülteciler Choucha’ya geri dönmek istemedi.” Pinto şimdilerde daha çok mültecinin kurslara başvurmaya başladığını da ekledi.
Abdel, bu sıralar, Choucha’dan sonraki hayatı hakkında düşünmeye başladı. “Bu kurs bana çalışmalarıma devam etmem konusunda umut ve motivasyon veriyor. Yıllardan beri ilk defa iyi uyuyabiliyorum. Hayatım iyi bir yönde gitmeye başladı ve umarım bu şekilde devam edecek.”
Dalia Al Achii Choucha Kampı, Tunus