Soru&Cevap: Nansen Ödüllü kuruluş, açık denizlerde sağ kalan mültecilere yardım etmeyi görev edindi
Soru&Cevap: Nansen Ödüllü kuruluş, açık denizlerde sağ kalan mültecilere yardım etmeyi görev edindi
Yazı, 13 Eylül 2011
Nasser Salim Ali Al-Himyari İnsani Yardım Topluluğu’nu 1995 yılında kurdu. Topluluk, Yemen’e deniz yoluyla kaçan on binlerce mülteciye yardım etti.
CENEVRE, 13 Eylül (UNHCR) - Ali Al-Hamairy’nin 1995 yılında kurduğu Yemen asıllı yardım organizasyonu olan İnsani Yardım Topluluğu, kurulduğu zamandan bu yana Afrika Boynuzu’ndan insan tacirlerinin botlarına binip Yemen kıyılarına ulaşan on binlerce kişiye yardım etti ve onların hayatını kurtardı. Fakat her sene, birçoğunun cansız bedenlerinin kıyıya vurup İnsani Yardımlaşma Topluluğu görevlileri tarafından gömülen yüzlerce kişi Yemen kıyılarına geçmeye çalışırken bu tehlikeli yolculukta hayatlarını kaybetmekte. Bu yılki Nansen Mülteci Ödülü’nün sahibi sivil toplum kuruluşu aynı zamanda yerel otoritelere yardım etmek ve insani yardımı artırmak için de büyük bir çaba sarf etmekte. Al-Himyari UNHCR Cenevre Sözcüsü Melissa Fleming ile organizasyon hakkında telefonla görüştü. Yazının devamında yapılan görüşmeden kesitler mevcut:
Bize İnsani Yardım Topluluğu’nunda çalışan görevlilerin rutin geçen bir gününü anlatır mısınız?
Sabah saat 04.00’da kıyıdan sorumlu ekibimiz devriye gezmeye ve yeni gelen olup olmadığına emin olmak için devriye gezmeye başlarlar. Bu devriye, saat 07.00’a kadar devam eder. Çoğu günlerde, devriye halindeki ekiplerimiz botlarla kıyıya varan mültecilerle karşılaşır. İnsani Yardım Topluluğu ekipleri,genellikle kıyı boyunca savrulmuş mültecileri denizden toplar ve yardıma ihtiyacı olan kişilere yardım etmeye, yiyecek, kıyafet ve acil sağlık hizmeti sağlamaya başlarlar. Daha sonra ekipler, kayıp biri olup olmadığını kontrol eder ve eğer kayıp biri varsa kayıp kişiler için arama ekibi oluşturulur.
Sonrasında hayatta kalan mülteciler, duş almaları, dinlenmeleri ve eğer ihtiyaçları varsa daha çok sağlık yardımına erişmeleri için geçiş merkezine iletilirler. Bu arada Aden’deki ofisimiz ve UNHCR’ın saha ofisi kıyıya ulaşanların sayısı ve durumu hakkında bilgilendirilir. Üç ya da dört saat sonra mülteciler Mayfa’a ya da Ahoor kayıt merkezine götürülür. Kıyıya ulaşan botların sayısı bazen günlük olarak yediye çıkar.
Kıyıya varanların birçoğu çetin yolculuklarının ardından kıyıya çok kötü bir halde varmakta ve bazı mültecilerde yolculuk sırasında ölmekte. Bu durum sizi ve ekibinizi etkiliyor mu?
Yerine getirdiğimiz bu insani görev, ekibimiz için yapmaları gereken bir iştir. Bu işi ne şart altında olursa olsun yapmak için doğdular. Trajik olaylarla karşılaşsalar bile, korunmasız insanlara ve korunmasız toplumlara yardım ediyorlar. Bu işi yapmaları gerektiğini düşünüyorlar. Çalışma sırasında trajik anlar yaşıyorlar fakat bu kaçınılmaz bir şey.
Yemen’deki kargaşa ve Afrika Boynuzu’ndaki açlık, Yemen kıyılarını geçen çalışan kişilerin sayısını etkiliyor mu?
Evet. Somali’deki açlık mülteci akınını artırdı. 4,000’den fazla mülteci ve göçmen [düzenli olmadan] son 13 yılın en büyük rakamına sahip Ağustos ayında Aden Körfezi’ni geçti. Gelen mültecilerin sayısı düştüğü zamanlar genellikle, sert rüzgarlar ve dalgalı deniz sezonuna denk gelmekte. Bu esnada, Yemen krizi ve bozulan güvenlik durumu da kişilerin ülke içinde bir yerden bir yere gitme gücünü kısıtlayarak mültecileri etkiledi.
Sizi derinden etkileyen herhangi bir hayat hikayesi var mı?
Burada bu öykülerden oldukça fazla var. Örneğin, bir keresinde ekiplerimden birisiyle birlikte kıyıya indim ve alabora olmuş bir botla karşılaştık. Botta 24’ten fazla hayatını kaybetmiş kişi vardı fakat hayatta kalanların sayısı ölen mültecilerin sayısından fazlaydı. Hayatta kalan kişilere yardım ederken, botun altından gelen sesleri duyduğumuzda şaşkına döndük. Kısa süre sonra fark ettik ki, iki kadın botun altında kalmıştı ve yardım için seslerini duyurmaya çalışıyorlardı. Kıyı devriye ekibimizin lideri ve diğer ekip üyeleri kendilerine bir ip bağlayıp suya daldılar. Botun altında kalan kadınları kurtarmayı ve kadınları güvenle su yüzüne çıkarmayı başardılar. Dokuz gün sonra, aynı kıyı devriye ekibi lideri bir diğer kurtarma görevine giderken arabasıyla yaptığı kazada hayatını kaybetti.
Nansen Mülteci Ödülü’nü kazanmak sizin için ne anlama geliyor?
İnsani Yardım Topluluğu olarak Nansen Ödülü’nü aldığımız için çok mutluyuz. Böyle bir ödülü almayı beklemiyorduk bile! Nansen Ödülü’nü kazanmak, ekip üyelerinin hayatlarını insani çalışmalarına adarken onları daha fazla motive edecek. Şu anda, yaptıkları çalışmaların diğer kişiler tarafından gerçekten takdir edildiğini hissediyorlar.
Yemen Kıyısı’nı geçmeyi düşünen kişilere iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Üç mesajım var. İlk mesajımı uluslararası topluma iletmek istiyorum, lütfen ülke içlerinde yaşayan Somalili halk için güvenlik önlemlerinin alınmasında ve emniyetin sağlanmasında yardımcı olun. İkinci mesajımı insani yardım organizasyonlarına iletmek istiyorum, Somali’nin güvenli bölgelerinde yaşayan yerlerinden edilmiş kişilere yaptığınız yardımları artırmanızı diliyorum. Böylece açık denizi geçmeye karar vererek hayatlarını riske atmazlar. Son olarak, mülteci ve göçmenlerden denizde meydana gelen ölümcül kazalardan haberdar olmalarını ve hayatlarını riske atmamalarını istiyorum. Somali’yi Yemen’e deniz yoluyla geçmek için terk eden birçok kişi bu yolculuğu asla sağsağlim tamalayamaz. Bazı mültecilerin cansız bedenleri sahile vururken, diğer mültecilerse açık denizlerde köpekbalıkları tarafından yeniliyor.