Vatansızlık: Geçmişi ve belirsizliği geride bırakıp yeni bir ülkede yurttaş olmak
Vatansızlık: Geçmişi ve belirsizliği geride bırakıp yeni bir ülkede yurttaş olmak
Yazı, 5 Eylül 2011
Vietnam Hükümeti ve UNHCR, eskiden Kamboçya vatandaşı olan ancak şuan vatansız statüsünde bulunan ve 35 yıl boyunca Kızıl Kımerlerin lideri Pol Pot’un yaptığı katliamlardan mağdur olan insanların acılarına son vermek için birlikte çalışmakta.
Kafkaesque’de vatansız bölgede 35 yıl araf hayatı yaşayan Kamboçya asıllı mülteci, ailesinin ona verdiği ismi tıpkı anavatanı gibi geride bırakarak Vietnam’da kendine seçtiği isimle yeni bir hayata merhaba dedi. 1975’ten beri Vietnam’da yaşayan mülteci, şu an Vietnam vatandaşı olarak hayatını idame ettirmekte. Bu durum aslında 1970’lerde Kamboçyalı dictator Pol Pot tarafından estirilen terörün son kurbanları için mutlu bir başlangıcı temsil etmekte.
Kökeni 18. yüzyılda Kamboçya’ya misyoner olarak giden Portekiz atalarına dayanan ve bunu gururla taşıyan Sophalay De Monteiro isimli mülteci, ikinci anavatınında geçen 35 yıl boyunca bu soylu geçmişini kararlılıkla taşıdı.
Elli yaşındaki mülteci, ailesine ait önemli evrakların da bulunduğu resmi sözleşmeleri içeren belgeleri elinde tutarak, ‘Vietnam vatandaşı olarak yeni bir hayata başlamak için geçmişimi geride bırakmak durumunda kalmam, şu an ki hayatım gözönüne alındığında ödediğim küçük bir bedel idi.’ diyerek UNHCR çalışanalarına duygularını ifade etti.
Phuc, ‘Bu çok önemli bir gelişme çünkü bu sayede artık bir kimliğimiz var. Bu kimlik sayesinde birçok şeyi gerçekleştirebiliriz. Mesela, şu an bir pasaport çıkarttırıp ülke dışına çıkabilirim.’dedi.
Bunun dışında, Phuc, motosiklet satın almak gibi birtakım temel haklara sahip. Çoğu için son derece sıradan bir olay olarak görülse de Phuc gibi önceleri binlerce vatansız Kamboçyalı için bu sıradan ulaşım aracını yasal yollardan satın almak neredeyse bir hayal idi.
Phuc, 32 yıl önce Vietnamlı bir kadınla evlendi. Hemen ardından da ülkeye yerleşti. Ona en acı veren şey ise yasal statüsünün yetersiz olması sebebiyle iki çocuğunun o dönem halen vatansız olması ve bu nedenle onların birçok haktan mahrum kalmalarına tanıklık etmesi idi.
Geçen birkaç yıl içinde, UNHCR, Vietnam hükümeti ile birlikte onlarca yıldır süregelen
bürokratik engellerin ortadan kaldırılmasına ve Vietnam’da 1970’lerde mültecilik statüsü elde etmek için başvuruda bulunan yüzbinlerce mültecinin şu an vatandaşlık hakkına erişebilmesini sağlamak için çalışmakta.
Çoğunlukla farkında olunmasa da, Vietnam, günümüzde Asya kıtasında ve dünyada vatansızlığa son veren ve onun tekrar ortaya çıkmaması için uğraş veren ülkeler sıralamasında lider konumda bulunmakta.
Kamboçyalı mültecilerin çoğu ya ülkeye yerleşti ya da 1990’ların başında evlerine geri döndü. Ancak Phuc gibi birkaç mülteci, Kamboçya hükümeti tarafından sahip çıkılmadı. Ülkelerine dönemeyen bu insanlar, vatansız konumuna düştüler.
‘Eğer Kamboçya’ya gelir gelmez vatandaşlık hakkını elde edebilseydik, o zaman çocuklarım için daha fazlasını yapabilirdim. Mesela daha önce para kazanmaya başlayabilirdim. Çocuklarım daha iyi bir hayat yaşabilirlerdi ancak ailem ileriye gitmektense geriye doğru bir yaşama mahkum edildi.’ derken Phuc’un gözlerinden yaşadığı acı çok net okunuyordu.
Phuc, ‘Bir vatana mensup olmadıkları için bu derece zor bir hayat süreceklerinin farkına varamadım. Vietnam’a geldiğimizde çocuklarımın hiçbir hakkı yoktu. O zamana kadar vatandaşlık statusüne sahip olmadan, toplumdaki haklarından yoksun kalacaklarını anlayamamıştık.’ dedi.
Sınıfında yıldız bir öğrenci olan Phuc’un Sheila isimli kızı Japonya’da bir burs programına kabul edildi. Kostal isimli oğlu ise gençken Komünist gençlik hareketinden ihraç edildiği günü anımsıyor.
29 yaşındaki Kostal De Monteiro, ‘Sonunda aşık olduğum kızla tanıştım ve ailesi için hüvviyetimin olup olmamasının bir önemi yoktu. Ancak kimliğim olmadığı için evlenmemiz de söz konusu olamadı.’ dedi. Bütün zorluklara rağmen Kostal, annesinin Vietnamlı olması sebebi ile vatandaşlık hakkına erişebildi. Böylelikle ismini de değiştirmek durumunda kalmadı.
Phuc, vatansız olarak kaldığı müddetçe ne yaparsa yapsın haklarını tam olarak elde edemeyeceğinin farkında idi. Vietnam Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin 1960-1970 yılları arasında çıkan savaşta Amerikan ordusuna karşı koruduğu son derece gelişmiş tünnelleri ile nam yapmış bu yerleşim yerinde, Vietnamcayı akıcı bir şekilde konuşması ve topluma görece entegre olması bile Phuc’un vatandaşlık hakkından mahrum kalmasını engelleyememişti.
Bu günlerde hayat Phuc ailesi için daha parlak görünmekte. Eskiden Kamboçya vatandaşı olup şu an Vietnam vatandaşlığına kavuşan ya da kavuşmak üzere olan yaklaşık 2.300 mülteciden biri olan Phuc, önceleri bulunduğu bölgede mültecilere liderlik ediyordu. Şimdilerde ise Phuc, Vietnam vatandaşlığına geçmeye çalışan arkadaşlarının bu süreçte yanında yer almakta ve onlarla birlikte gerekenleri yapmakta.
Phuc şuan 50 yaşında ve artık gelecekle ilgili çok fazla plan yapmamakta. Ancak çocuklarının karşılaştığı her türlü sorunda onlara destek çıkmakta. Vietnam vatandaşı olan kızı bir gün Fransa’da okumanın hayalini kurmakta. Kıdemli muhasebeciliğe terfi eden oğlu ise maaşında yaşanan artıştan dolayı son derece memnun. Böylelikle belki yakın zamanda mülk sahibi olabilecek. Ayrıca yurtdışına iş seyahetlerine gidebilecek dolayısıyla uzun süredir beklediği pasaportuna da kavuşup ülke dışına çıkabilecek.
Phuc, ‘Vatandaş olan ve olmayan kişiler arasındaki farkı şu an daha iyi anlayabilmekteyim. Vatandaşlık hakkı, dolayısıyla bir kimliği ve pasaportu olan insanlar, kimi zaman bunun hayatlarında ne kadar önemli olduğunun farkında değiller. Ancak vatandaşlık hakkınızı yitirdiğinizde yasal yollardan edindiğiniz bir hüvviyetin yaşadığınız toplumda ve dünyada insan onuruna yaraşır bir şekilde var olabilmek için ne büyük bir anlam ifade ettiğini anlıyorsunuz.
Phuc, ‘Çok mutluyum. Şu an Vietnam vatandaşı olan çocuklarımı daha aydınlık günler beklemekte. Böylelikle daha iyi bir yaşamın kapıları onlar için aralanmış oldu.’ dedi.
Kitty McKinsey, Cu Chi/Viet Nam