UNHCR’ın Mogadişu’ya ulaştırdığı yardımlar fark yaratmakta, fakat halen yeterli değil
UNHCR’ın Mogadişu’ya ulaştırdığı yardımlar fark yaratmakta, fakat halen yeterli değil
Yazı, 19 Ağustos 2011
Kadija ve ailesi gibi, hayatlarını tehdit eden kuraklık nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan Somalililer, istikrarsız Mogadişu'da ve çevresinde uluslararası yardıma muhtaç haldeler.
MOGADİŞU, Somali, 18 Ağustos (UNHCR)- Kadija sersemlemiş durumda. Geçtiğimiz iki hafta içinde 32 yaşındaki kadın geçim kaynağını kaybetti, köydeki evinden kaçmak zorunda kaldı. Şu anda dünyanın en tehlikeli şehirlerinden birinde bulunan iç karartıcı bir yerleşim yerinde barınmakta.
Mogadişu’da bulunan ve dolup taşmakta olan Al Adala yerleşim yerinde, geçen hafta gerçekleştirilen yardım dağıtımı sırasında UNHCR çalışanları ile konuşan Kadija, ‘Şu an bir evim yok, her dakika onlara göz kulak olmak zorunda olduğum için çocuklarım da dışarıya çıkıp oynayamamaktalar. Çocuklarım için hayal ettiğim hayat bu değildi, fakat şu an buradayız. Tüm bunların en iyi şekilde sonuçlanmasını ummaktayım.’ dedi.
Mogadişu Uluslararası Havaalanı’na beş dakika uzaklıkta olan Al Adala, bu yılın başlarında bir anda kuruldu; on binlerce kişi çatışmalar, kuraklık ve kıtlık sebebiyle ve yardım bulabilmek amacıyla başkente kaçtı. Mogadişu’da bulunan birkaç yerleşim yerinden biri olan Al Adala, hâlihazırda 13.000’den fazla ülke içinde yerlerinden edilmiş kişi barındırmakta.
Süregelen çatışmalar ve son 50 yılın en vurucu kuraklığı ile sersemleyen Somali’den kaçan insanlar çaresizce uluslararası yardıma muhtaçlar. UNHCR, Mogadişu ve çevresinde bulunan kamplarda ve Al Adala’da barınan insanlara 100 tondan fazla yardım paketi ulaştırmak adına, geçtiğimiz ay içinde 3 hava yardımı düzenledi. Söz konusu bölgelerde yaklaşık yarım milyon yerlerinden edilmiş kişinin yardıma ihtiyaç duydukları tahmin edilmekte.
Kadija, Mogadişu’nun kuzeydoğusunda bulunan Diisnor bölgesinde ailecek vermek zorunda kaldıkları karardan bahsetti. Genç kadın, ‘Orayı terk etmek zorundaydık. Eğer kalmayı tercih etseydik, muhtemelen şu an ölmüş olurduk. 40 ineğimiz telef oldu, süpürge darısı, mısır yetiştirdiğimiz üç hektarlık arazimizden uzun süre boyunca ürün alamadık. Ambarımızda sakladıklarımız da bitmek üzereydi, yiyecek hiçbir şeyimiz kalmamıştı.’ dedi.
Evlerini terk ederken zorlandılar. Kocası ve üç çocuğu ile köyden ayrılan Kadija, ‘Diinsor, doğduğum, büyüdüğüm, kendi ailemi kurduğum yerdi, bu nedenle köyden ayrılmak çok zordu. Paramız olmadığı için yürümek zorundaydık.’ dedi. En büyük kızı ise babaannesine bakabilmek için köyde kaldı.
Ailenin, Mogadişu’nun yaklaşık 250 metre kuzeybatısında bulunan ve Bay bölgesinin başkenti olan Baidoa’ya ulaşmaları iki gün sürdü. Yol boyunca birçok çocuğun açlıktan öldüğüne şahit oldular. Kadija o günleri hatırlayarak, ‘Çocuklarımın açlıktan ağlayışlarını izlemek bana çok acı vermekteydi. Onların hayatta kalma şanslarının daha yüksek olduğunu düşündüğüm Mogadişu’ya varmak için daha da kararlı ilerlemekteydim’ dedi.
Baidoa’da, Kadija ve ailesi otostop çekerek bir kamyonu durdurmayı başardılar ve üç günlük zorlu yol sonucunda Mogadişu’ya vardılar. Yol boyunca, milisler tarafından kurulan düzenekleri ve diğer engelleri aşmak zorunda kaldılar.
Makineli tüfekleri sırtlarında genç çocukların kaymonetlerle tur attığı Mogadişu şu anda silahlı adamlarla dolup taşmakta. UNHCR hava yardımlarıyla getirdiği paketleri dağıtırken, askerlik nedeniyle bitap düşmüş, zayıf vücutları cephaneliklerle çevrilmiş adamlar, havalaanı ve Al Adala çevresindeki sokaklarda devriye gezmekteydiler.
Sanki başlarına kötü bir şey gelecekmiş gibi, gözleri dönmüş adamlar silahlarına sıkıca sarılırken gergin gözükmekteler. 1991’den beri şiddet nedeniyle sıkıntı yaşayan şehirde hayatlarını devam ettirebilmek için küçük dükkanlarda sebze ve yiyecek satan kadınlar, sokaklarda oynayan küçük Somalili çocuklar anlaşılan o ki yaşanan gerginlikten bihaberler.
Al Adala’da yerlerinden edilmiş insanların ev olarak gördükleri kartonlardan, çaputlardan ve dallardan yapılmış harap haldeki derme çatma yapıların arasından geçmek, aşırı kalabalık yüzünden çok zor. Söz konusu yapılarda barınmak zorunda kalanların çoğu, Orta ve Aşağı Shabelle ve Gedo gibi kıtlığın baş gösterdiği bölgelerden kaçmışlar. Açlıktan ağlayan çocukların sesi, Somali’de vuku bulan ölüm kalım savaşını bizlere unutturmayan bir tablo yaratmakta.
Söz konusu insanların çoğu, günlerdir ağızlarına bir lokma koymadı. Küçük çocuklar bulaşıcı hastalıklarla, virüslerle, kızamıkla ve yetersiz beslenmeyle baş etmeye çalışırken çaresizce annelerinin yanlarına uzanmış durumda. Daha güçlü olan yetişkinler, günün bitmesi ve kendilerini bu cehennemden birkaç saat uzaklaştırmak için çadırlarında uyumaya çalışmaktalar.
UNHCR tarafından düzenlenen hava yardımları sayesinde bölgeye ulaştırılan yardım paketleri barınma malzemeleri ve 30,000 ilkyardım kitini içermekte. Söz konusu yardımlar, bazılarının acısını dindirmeye yetecek; fakat ölümleri engellemek için çok daha fazlasına ihtiyaç duyulmakta.
UNHCR Somali Temsilcisi Bruno Geddo, ‘Bölgeye ulaştırdığımız yardımlar hala yeterli değil, fakat azar azar fark yaratmaya başladık. Elimizden gelen tek şey, öldürücü kıtlık nedeniyle parçalanmış ülkeye sağlayabildiğimiz kadar çok yardım ulaştırmak’ dedi.