Parçalanmış 1 Aile: Muazzam bir tropik adada, mücadele etmek bir hayat tarzı
Parçalanmış 1 Aile: Muazzam bir tropik adada, mücadele etmek bir hayat tarzı
Yazı, 16 Ağustos 2011
40 yılı aşkın süredir devam eden çatışmaların ardından, Filipinler’in güneyinde bulunan Mindanao toparlanmaya başladı fakat genç bir adam kişisel yaralanmaların kolayca iyileşmediğini ifade etti.
BARANGAY DADO, Filipinler, 15 Ağustos (UNHCR) – 18 yıllık hayatı boyunca, Kamama Dimasalang’ın bildiği tek gerçek savaş ya da çatışma korkusuydu. Bunun neticesinde düzgün bir eğitim almaktan ve sevgili teyzesi Tatang’ın yatıştırıcı varlığından mahrum kaldı.
Genç adam, ebeveynlerinin ve 7 kardeşinin geçimini sağlamak amacıyla sattığı mısır tanelerini kurutmaya ara vererek, ‘Köylülerin büyürken öğrendikleri tek şey korku. Çatışmalara, silahların patlamasına, insanların fidye için kaçırıldığına şahit olduk.’ dedi.
Barangay Dado ya da Dado köyü, Filipinler’in güneyindeki Mindanao adasında yer alır. 70’li yıllarda İslami bölücü isyanların patlak verdiği adadaki olaylar geçtiğimiz yıllar içinde azaldılar. Fakat 2008 yılında yeniden alevlenen çatışmalar nedeniyle Kamama ve köylü dostları tahliye merkezlerine gitmek zorunda kaldılar; bugün Mindanao genelinde yaklaşık 100.000 insan yerlerinden edilmiş durumda.
2009 yılının Ağustos ayından başlayarak 6 ay içinde Dado köyünden ayrılanların çoğu geri döndü. Fakat Kamama’nın teyzesinin, çocukları ile beraber geri dönmeye cesaret edememesi onu halen kederlendirmekte. Palmiye saçakları ile süslü köyün yeniden canlanması için UNHCR, kadınlara dikiş makineleri, erkeklere ise geleneksel uzun burunlu balıkçı botları inşaa edebilmeleri için keresteler ve balık ağları temin etti.
Güçlü ve endamlı genç adam, güler yüzlü bir yapıya sahip ve çocuklarla oynamaktan çok hoşlanmakta. Fakat sürekli olarak teyzesinin boş eviyle yüzleşmesi, teyzesine duyduğu özlemi sürekli olarak pekiştirmekte.
Teyzesi Tatang, Dado köyüne üç saat uzaklıktaki başka bir köye yerleşmiş. Fakat genç, eğitimsiz ve biçare genç adamın söz konusu köyden nasıl bahsettiğini duyduğunuzda, Kamama için köyün manevi ve coğrafi uzaklığının Paris ve hatta Mars ile eşdeğer olduğunu anlıyorsunuz.
Yaklaşık 1.800 çiftçinin ve balıkçının yaşadığı Dado köyünde hayat koşulları hiçbir zaman kolay değil. Kamama 11 kardeşin üçüncüsü, en küçük kardeşleri şu an 6 aylık. Anneleri Elma genç yaşta evlendi. En büyük ağabeyi, köylerinin 900 kilometre kuzeydoğusunda bulunan Filipinler’in başkenti Manila’ya giderek ailesine para gönderebilmek için yurtdışında bir iş bulmaya çalıştı.
Kamama, kardeşlerini doyurabilmek için çalışmak zorundaydı ve bu yüzden sadece 4 yıl boyunca okula gidebildi. İstekli bir şekilde en büyük hayalinin daha fazla eğitim alabilmek olduğunu ifade ederek, ‘Bilgisayar konusunda uzmanlaşabileceğime inanmaktayım.’ dedi. Daha gerçekçi olunursa, Kamama sadece süfli işlerden ve çiftçilikten onu kurtaracak bir iş bulmak istemekte.
2008 yılının Ağustos ayında, Ramazan’ın başlamasından hemen önce Barangay Dado’daki herkes, Moro İslami Kurtuluş Cephesi ile Filipinli askeri güçler arasında çıkan çatışmalar sebebiyle kaçmak zorunda kaldı. O günü Kamama dün gibi hatırlamakta. Kamama, ‘Her şeyi Tanrı’nın ellerine bıraktık. Korkularımız yüzünden hiçbir umudumuz yoktu.’ dedi.
Ailesi ile beraber, en küçük kardeşini kollarına alarak köylerine en yakın bölge olan Buayan’daki bir okula doğru yola çıktılar. Güvenli bir yere ulaşmak konusunda o kadar çaresizlerdi ki tüm gün boyunca ağızlarına bir lokma atmadıklarını fark etmediler bile. 6-7 kilometrelik yolu uzun ve ağır adımlarla yürüdüler. Yaşayacakları daha çok sarsıntı vardı.
O günleri hatırlayarak, ‘Oraya ulaşabildiğimiz için çok mutluyduk. Bize plastik kılıf verdiler. Güneşi engelliyordu ama kenarları olmadığı için yağmur yağdığında ıslanıyorduk. Hayatta kaldığımız için minnettardık fakat istediğimiz tek şey duvarları olan bir evdi.’ dedi.
Okul binasındaki tahliye merkezinde 18 ay kalacakları hiçbirinin aklına gelmemişti. Aylar boyunca Kamama babasına yardım edebilmek için bisiklet taksi sürdü, bulabildiği her garip işte çalıştı.
Kamama, ‘Erkek olmama rağmen, bazen kendimi güçsüz hissediyordum. Ailemin ve benim daha iyi bir hayata kavuşabileceğimiz umudu ile yeniden güçleniyordum. Aileme bakabilmek için elimden gelen her şeyi yaptım’ derken o günlerde sadece 15-16 yaşlarında olduğunu hatırlamakta.
Bugünlerde köyü giderek kendine gelmekte, geri dönenlerin hızlıca geçim kaynağı sağlamalarına yönelik UNHCR’ın yürüttüğü projelerin bu durumda kısmen payı olduğu ise yadsınamaz. Fakat hayat, sevgili teyzesi ve üç çocuk annesi bekâr Tatang için kolay değil.
Kamama, teyzesi ve kuzenlerinin ekonomik sıkıntılar ve sağlık problemleri ile cebelleştiğini düşünürken gözleri dolmakta ve basitçe ‘Her şey savaş yüzünden.’ demekte.
Öğlen güneşinin altına mısır ve pirinç tanelerini kurumaları için bırakmaya dönmeden önce Kamama, Filipinler’in uzun ve istikrarsız bir parçası olan köyündeki geleceğiyle ilgili mütevazı hayalini şu şekilde paylaşmakta, ‘Tahliye edilmek gerçekten çok zor. Umarım bir daha bunu yaşamak zorunda kalmam.’
Kitty McKinsey, Barangay Dado, Filipinler