UNHCR Etiyopya’da kızamık aşısı yaptığı Somalili mültecileri yeni bir kampa yerleştirdi
UNHCR Etiyopya’da kızamık aşısı yaptığı Somalili mültecileri yeni bir kampa yerleştirdi
Yazı, 10 Ağustos 2011
UNHCR ve iş birliği içinde bulunduğu kuruluşlar kızamık aşısına yönelik bir kampanya yürütürken, yaklaşık 4.000 Somalili mülteci Dollo Ado geçiş merkezinden Hilaweyn Kampı'na yerleştirildi.
Dollo Ado, Etiyopya, 9 Ağustos (UNHCR) – Kıtlığın vurduğu Somali’den gelenlerin barındığı bölgelerdeki yoğunluğu azaltamak adına yürütülen operasyon sonucu yaklaşık 4.000 Somalili mülteci Etiyopya’daki yeni bir kampa yerleştirildi.
Ocak ayından beri, Etiyopya’nın güneyindeki Dollo Ado bölgesine ulaşan 78.000’den fazla Somalili, söz konusu uzak bölgenin kapasitesini zorladı. Haziran ayında yeni gelenleri barındırmak üzere açılan Kobe kampı ise sadece haftalar içinde doldu.
Başka bir kamp olan Hilaweyn yakın zamanlarda açıldı. 5 Ağustos’ta, UNHCR ve Uluslararası Göç Örgütü, dolup taşmakta olan Dollo Ado geçiş merkezinde barınan mültecileri Hilaweyn Kampı’na yerleştirmeye başladı. Her gün 1.000 mültecinin kampa yerleştirileceği göz önünde tutulursa, 15.000 mültecinin yerleştirilmesinin iki hafta içinde tamamlanması beklenmekte.
Mültecilerin başka kamplara yerleştirilmesi, Dollo Ado kamplarında yakın zamanlarda patlak veren ve nedeninin kızamık olduğundan şüphelenilen salgının kontrol altına alınması için uygulanan yöntemlerden biri. UNHCR ve iş birliği içinde bulunduğu kuruluşlar, mülteciler Hilaweyn Kampı’na yerleştirilmeden önce, yaşları 6 ay ile 15 arasında değişen tüm çocukların sağlık taramalarını gerçekleştirdi ve çocuklara kızamık aşısı yaptı.
Salı günü, UNICEF ve Etiyopya Sağlık Bakanlığı’nın desteği ile daha fazla kızamık aşısı paketi bölgeye havadan nakil ve ikmal yoluyla ulaştırıldı. Perşembe günü ise UNHCR ve iş birliği içinde bulunduğu kuruluşlar, kızamık aşısı kampanyasını, en kötü etkilenen bölge olan Kobe Kampı’nı da içerecek şekilde genişletmeyi planlamakta.
Salı günü, UNHCR sözcüsü Andrej Mahecic’in Cenevre’de yaptığı açıklama sırasında, ‘Salgını önleme sürecinde karşılaştığımız zorluklardan biri de mültecilerin hastalandıklarında yardım isteme gibi bir alışkanlıklarının bulunmaması. UNHCR’ın sağlık alanında ortaklaşa çalıştığı kurumlar, kızamık semptomları hakkında halkı bilinçlendirmek adına geniş kitlelere yönelik bir kampanya başlattı; kızamık semptomlarını ise kızaran gözler, kaşıntı ve burun akıntısı olarak özetleyebiliriz.’ dedi.
Dollo Ado’ya sağlık eğitimi hakkında Somalice materyaller gönderildi. Yemek dağıtılan merkezlerde, su erişim noktalarında, sağlık ve beslenme merkezlerinde hastalıkla ilgili açıklamalar yapılmakta. Halkı bilinçlendirmek adına harekete geçen din ve topluluk liderleri, mülteci aileleri hasta bireyleri sağlık merkezlerine götürmeleri konusunda teşvik etmekteler. Vakaların tespit edilmesi ve gerekli tedavinin uygulanması adına sağlık kliniklerine yönlendirilmesinin hızlıca gerçekleştirilmesi için kamp alanındaki denetim sıkılaştırıldı.
Mahecic, ‘İshal, solunum yolu enfeksiyonları ve kronik yetersiz beslenme ele alındığında, nedeninin kızamık olduğundan şüphelendiğimiz salgın yüzünden ölenlerin sayısı diğerlerine nazaran daha az.’ dedi.
Mahecic, kamplardaki yüksek ölüm oranlarının düşürülmesi adına stratejiler geliştirildiğini vurgularken, beslenmenin, suya erişimin ve hijyenin artırılması için yürütülen programların devam ettiğinin altını çizmekte.
Bu sırada Pazartesi günü, UNHCR 5 yıl içinde ilk defa Somali’ye havadan yardımda bulundu. Ülke içinde yerlerinden edilmiş insanlara gönderilen yardım paketleri, plastik kılıf, uyku matı, battaniye, bidon ve mutfak araç-gereçlerini içermekte. Salı günü gerçekleştirilecek ikinci havadan yardım seferini, gelecek hafta bir üçüncüsünün takip etmesi planlanmakta. Uçaklar bu seferlerde mültecilere enerji verecek bisküviler taşıyacaklar.
Ağustos ayının sonuna kadar, BM Mülteci Örgütü çatışmalardan, kuraklıktan ve kıtlıktan muzdarip olan Somali’nin güney merkezi ile başkenti Mogadişu’daki 180.000 kadar insana yardım paketi ulaştırmayı planlamakta. Fakat, elzem olan bu yardım paketlerinin bölgeye ulaştırılması, istikrarlı olmayan güvenlik koşulları nedeniyle sekteye uğramakta.