Geçtiğimiz altmış yıl boyunca mülteci statüsüne sahip olan insanlar, Washington’da düzenlenen dönüm noktası niteliğindeki kongreye katıldı
Geçtiğimiz altmış yıl boyunca mülteci statüsüne sahip olan insanlar, Washington’da düzenlenen dönüm noktası niteliğindeki kongreye katıldı
Yazı, 5 Ağustos 2011
Sudanlı bir süpermodelin de dahil olduğu ve şu anda ve geçmişte mülteci statüsüne sahip ve sığınma talebinde bulunan kişilerden oluşan 60 kişilik bir grup Amerika’nın başkentinde UNHCR’ın düzenlediği dönüm noktası niteliğindeki bir kongrede bir araya geliyorlar.
Washington, Amerika, 4 Ağustos (UNHCR), Geçtiğimiz altmış yıldır mültecilik haaytı yaşayan insanlar, aralarında Sudanlı süpermodelin ve Laoslu psikolojik destek görevlisinin de bulunduğu, dünyanın her yerinde mültecilerin karşılaştıkları zorlukları tartışmak ve çözüm yolu bulmak için Washington’da toplandı.
Şu anda ve geçmişte mülteci statüsüne sahip ve sığınma talebinde bulunan kişilerden oluşan 60 kişilik etkileyici grup Amerika’da ilk defa düzenlenen Mülteci Kongresi’ne katılmaktalar. Amerikan Senatosu’nun merkezi olan Capitol’un dışında gerçekleştirilen iki gün sürecek olan toplantı Çarşamba günü başladı. Bu toplantı, 1951 Mültecilerin Hukuki Statüsüne ilişkin Cenevre Sözleşmesi’nin 60. yılına dikkat çekmek için UNHCR tarafından düzenlendi.
Alex Wek bu önemli toplantıda: “Mülteciler bir hükümetler için bir külfet oluşturmazlar. Mülteci Kongresi, mültecilerin toplulumuza kattıkları değerlere ışık tutmakta. Mülteciler de, toplumun diğer üyeleri gibi aynı değerleri paylaşmakta.”dedi. Dinka kökenli süpermodel, anavatanı Güney Sudan’dan 1990’lardaki yaşanan İç Savaş nedeniyle kaçtı. Daha sonra İngiltere Birleşik Krallık’ında mülteci statüsüne kavuştu.
Süpermodel, mültecilerin yeni evlerine beraberlerinde getirdikleri korkularınn yanında, yaşadıkları travmalara da dikkat çekmek için Mülteci Kongresi’ne geldiğini belirtti.Wek ise, UNHCR’ın dünya çapında mülteciler için yürüttüğü faaliyetleri takdir ederken, uluslararası toplumun mültecilere yardım etmesinin ne kadar önemli olduğunu da vurguladı.
Psikolojik destek görevlisi Sompasong Keohavong, 1970’lerde UNHCR Hindiçin’de evlerinden kaçmak zorunda kalan mültecilere yardım ederken, kendisi de bu mültecilerden bir tanesiydi ve bu toplantıya onları temsilen toplantıya katıldı. Bu yıllarda UNHCR Hindiçin’deki evlerinden kaçan mültecilerle ilgileniyordu. Laoslu Keohavong 1975 yılında kara parçalarıyla çevrelenmiş ülkesinden zulüm sebebiyle kaçtı. Daha sonrasında bir yıl Tayland’daki mülteci kampında barınan Keohavong, Amerika’ya yerleştirildi.
Washington eyaletindeki Seattle’da yaşayan Keohavong: ‘Çoğumuz burada iyi bir hayat sürdürüyoruz ve hepimizin anlatacak hikayeleri var. Mülteci Kongresi’nde, mültecilerin ihtiyaçları konusunda nokta atışı niteliğinde kararlar alınabilir ve mevcut sorunlara çözüm yolları aranabilir.’ dedi.
Kongre’de yer alan mülteciler, 1950’lerden itibaren her yılı ve Amerika’daki her bir eyaleti temsil etmekteler. Buna ilaveten her kıtada yaşanan acil durumlara, zorluklara dikkat çekmekteler. Kongreye katılan mülteciler, aktivistlerden, sanatçılardan, hükümet görevlilerinden, yazarlardan ve 1991 yılında Somali’den kaçan Fatuma Elmi’nin de içinde bulunduğu yerleştirmeden sorumlu çalışanlardan oluşmakta.
Yirmi yıl geçmesine rağmen Fatuma’nın ülkesi, giderek kötüleşen zorluklarla cebelleşmekte. On binlerce kişi çatışmalardan, zulümden ve ülkenin son elli yıldan beri gördüğü en şiddetli kuraklık sebebiyle evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Lutheran Sosyal Hizmetleri Görevlisi Elmi, ‘Somali kökenli biri olarak, ülkemde olanlara tanık olmak gerçekten çok acı.’dedi. Elmi Mülteciler Kongresi’nde, yerleştirilen mültecilerin karşılaştıkları sorunların ve söz konusu mültecilerin ihtiyaçlarının tartışılmasını memnuniyetle karşıladı. Ayrıca Elmi,‘Söz konusu kişilerin Amerikan toplumuna uyum sağlayabilmesi için daha çok zamana ve desteğe ihtiyacı var. Mülteci Kongresi, bu uyumun en iyi şekilde sağlanabilmesi için çözüm bulmamıza yardımcı olmakta.’dedi.
UNHCR Washington Merkezli Bölge Temsilcisi Vincent Cochetel, Amerika’nın uzun zamandır sürdürdüğü ev sahipliğinin ve sağladığı korumanın, Amerikan kültürüne ait insani gelenekler olduğunu ve söz konusu katılımcıların da bu geleneklerin göstergesi sayıldığını belirtti.Cochetel, ‘Bugün, mültecilerin kendi adlarına konuştuğunu, topluma entegrasyon programlarının nasıl geliştirilmesi, düzenlenmesi ve değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin tavsiyelerde bulunduklarını gördük.’dedi.