UNHCR, Mogadişu’da patlak veren çatışmalar sebebiyle Somalili mültecileri yeni bir kampa taşımakta
UNHCR, Mogadişu’da patlak veren çatışmalar sebebiyle Somalili mültecileri yeni bir kampa taşımakta
Yazı, 3 Ağustos 2011
UNHCR yaklaşık 5,000 Somali mülteciyi, kuzey Kenya’daki yeni bir kampa taşıyor. Bu kamp, Kasım ayının sonuna kadar 90.000 kişilik kapasiteye çıkarılacak.
NAIROBI, Kenya, 29 Temmuz (UNHCR) – BM Mülteci Örgütü, Cuma günü kuzey-doğu Kenya’da yeni bir kamp açıldığını ve bu kampa binlerce Somalili mültecinin alındığını duyurdu. Bu olayın, çatışmaların bir kez daha patlak verdiği Mogadişu’daki sivillerin can güvenliklerinden endişe duyulmasından dolayı yaşandığını belirtildi.
Dadaab’da yaşanan mülteci sorununu çözmek ve Ifo kampındaki mültecileri başka yerlere yerleştirmek için UNHCR çalışanları var güçleriyle uğraş veriyorlar. UNHCR sözcüsü, ‘Mülteciler şu an itibariyle genişletilmiş Ifo kampına yerleştiriliyorlar. Bu kamp Kasım ayının sonuna kadar 90.000 mülteciyi barındıracak hale gelecek.’dedi.
İnşaa edilen tuvaletler ve su depoları, bölgeye yerleşen 4.700 kişi tarafından kullanılmakta. UNHCR’ın Dadaab ofis yöneticisi Fafa Olivier Attidzah, ‘Gelecek gün ve haftalarda daha çok kişiyi buraya taşımayı düşünüyoruz. Bu çalışmayı yaparken ev sahibi halkın tam desteğine ihtiyacımız var. Gösterdikleri destek için onlara minnattarız.’ dedi.
Yeni Ifo’nun genişletilmiş halini, Ifo 2 ve Ifo 3 olarak bilinen yerleşim yerleri oluşturmakta.Yakında tamamlanacak ve bütün yerleşim merkezine hizmet verecek olan altyapı, bir sağlık kliniği, üç okul ve dört su kuyusundan oluşmakta. 100’den fazla ev, oldukça korunmasız durumdaki mülteci ailelere verilmek üzere neredeyse hazır durumda.
İngiliz hayır kurumu Oxfam, Ifo kampına üç adet 30.000 litre kapasiteli su deposu tedarik etti. İspanyol Sınır Tanımayan Doktorlar, Ifo kampının dışında yer alan bir klinikten bölgeye temel sağlık hizmeti sağlıyor. Bu kuruluş, Ifo kampının içine üç tane sağlık merkezi kurmayı planlıyor.
UNHCR sözcüsü William Spindler, ‘Genişletilmiş Ifo kampına yerleşen aileler yeni çadırlarında çok mutlular. Aileler şimdiden yerlerine alıştılar. Kadınların yanan ateşte yemek pişirdiğini ve su getirdiğini görüyorsunuz. Çocuklar etrafta oynuyor. Yaşam koşulları halen zorlu fakat daha önce yaşadıkları kamplardan daha iyi.’ dedi.
Temizlenmiş bir alan olan ve Hagadera kampına yakın mevkide bulunan Kambioos kampı kurulmaya başlandı. Sınırları belirlenen araziye 90.000 kişiyi barındırmak üzere çadırlar kurulacak. Kasım ayının sonunda 180.000 kişi hem Ifo hem de Kambioos kamplarına yerleştirilmiş olacak.
UNHCR’ın havadan ikmal ve nakil yoluyla Dadaab’a taşıdığı binlerce çadır, giderek artan mülteci nüfusunun ihtiyaçlarını karşılayamamakta. Acil durumlarda, kişilere barınma sağlamak için yaklaşık 45.000 çadır daha gerekmekte. Bu yılın başından beri, 114.000 Somalili Dadaab’a geldi. Bu kişilerin yaklaşık 30.000’i kamp bölgesinde kaydedilmeyi bekliyor.
Bu sırada, UNHCR, hükümet karşıtı ve yanlısı güçler arasında çıkan çatışmaların ortasında kalan Mogadişu’daki sivillerin güvenliğinden endişe etmekte. Hükümet yanlısı kuvvetlerin Perşembe günü insanların uğrak noktası olan Bakara ve Balcad pazarlarında ve civarında yaptığı saldırı, Mogadişu halkı ve tahminen 100.000 yerinden edilmiş kişi için tehlike teşkil etmekte. Söz konusu ülke içinde yerlerinden edilmiş kişiler, geçtiğimiz aylarda komşu bölgelerden kuraklık ve kıtlık sebebiyle kaçmak zorunda kaldılar.
Öğleye doğru, Wardhiglleey bölgesinde meydana gelen çatışma sebebiyle UNHCR’ın Mogadişu çalışanları, görevlerini bu nokta ile sınırlandırdı. Geçmişteki şiddetli çatışmalar sebebiyle, birçok bölge sakini geçtiğimiz aylarda bölgeyi terk etmek durumunda kaldı.
BM Mülteci Örgütü, Mogadişu’da yer alan ve şehir merkezinden dokuz kilometre uzakta bulunan, ülke içinde yerlerinden edilmiş kişilerin yerleşim yeri olan Badbado’ya yönelik koruma amaçlı değerlendirmelerde bulundu. Diğer örgütlerle eş güdümlü olarak UNHCR, önümüzdeki günlerde 10 yerleşim yerinde daha değerlendirmeler yapacak.
Bu sırada, kuraklık ve kıtlık ve çatışmaların yarattığı ortamdan kaçan Somalili mültecilerin sayısı neredeyse 200.000’e ulaştı. Bu sayının, 114.000’i Dadaab ve 75.000’i doğu Etiyopya’nın Dollo Ado kamplarında bulunmakta. Bu mülteci akını hergün Dollo Ado’ya gelen 240 kişi ve Dadaab’a ulaşan 1.300 kişi ile devam etmekte. Mogadişu’da süregelen çatışmalar sebebiyle yeni gelenlerin psikolojik açıdan sıkıntılar yaşayacakları düşünülmekte.
Köylerinden Dollo Ado’ya gelen mülteciler, bölgeye ulaşmak için katettikleri uzun yol ve açlık sebebiyle güşsüz ve bitap durumda bulunmakta. Söz konusu mülteciler, genellikle güney Somali’de bulunan Bay, Bakool ve Gedo bölgelerinden gelmekteler. Bakool, Somali’nin kıtlıktan muzdarip bölgelerinden sadece biri. Somali’den Dollo Ado’ya gelen her üç çocuktan biri yetersiz beslenme sorunu yaşamakta.
UNHCR ve ortakları, Dollo Ado bölgesindeki dördüncü kamp olan Hilaweyn’in kalkınma çalışmalarına hızlandırmakta. Bu kamp 60.000 kişi kapasiteli olacak. Su ve sağlık altyapılarının kurulması yeni kampın temel ön koşullarından biri. Hilaweyn kampındaki sağlık hizmetlerini ve suyun ulaştırılma yollarını iyileştirmekle yükümlü Oxfam, Pazartesi gününe kadar 3.000 kişiye ve gelecek haftanın sonuna kadar 10,000 kişiye su tedarik edilmesini hedeflemekte. Buna ek olarak, mültecilerin bu kampa yerleştirilmesini mümkün kılmak adına geçici tuvaletler kurulmakta. Diğer ortaklarsa temel sağlık ihtiyaçlarını sağlayacak merkezler kurmakta ve gıda takviye programları oluşturmakta.
Yetersiz beslenme, Dollo Ado’da büyük bir sorun teşkil ediyor. Somali’nin iç kesimlerindeki koşulların vehametinden dolayı, yetersiz beslenme 18 yaş ve altındaki çocukları etkilemekte. Yeni gelenlerin yüzde 80’inini oluşturan 18 yaşın altındaki çocukların, gerekli gıda takviyesi programına girebilmeleri için sağlık kontrollerinden geçmeleri gerekmekte.
UNHCR ve iş birliği içinde bulunduğu kuruluşlar, acil olarak tıbbi yardıma ve gıda takviyesine ihtiyaç duyan kişileri belirlemekte. Kamptaki yetersiz beslenmeden muzdarip çocuklar ise çadır çadır dolaşılarak sağlık kontrollerinden geçirilmekte ve sonrasında gıda takviye programlarına yönlendirilmekte. Geçiş ve kabul merkezlerinde ise İspanyol Sınır Tanımayan Doktorlar tarafından yapılan sağlık taramaları devam etmekte.
Günde iki defa 1.500’den fazla çocuğa yüksek proteinli besinlerin verilmesini sağlayan gıda takviye programları Çocukları Kurtarın (Save The Children) kuruluşu tarafından yürütülmekte. Sağlık hizmetleri hakkında kamu bilincini artırarak ve daha fazla hijyenik ortam yaratarak bu çabalar bir sonuca ulaştırılabilir. Sayıları gün geçtikçe artan mülteciler ise, ancak hayvanları öldüğünde ya da geçim kaynakları kuruduğunda kaçmak zorunda kaldıklarını belirtiyorlar.