Kapat sites icon close
Search form

Ülke sitesini ara

Ülke profi̇li̇

Ülke web si̇tesi̇

Eritreli Aile, Belçika’da Yeni Bir Hayata Başlamak İçin Tunus Sınır Kampından Ayrıldı

Eritreli Aile, Belçika’da Yeni Bir Hayata Başlamak İçin Tunus Sınır Kampından Ayrıldı

25 Temmuz 2011 Ayrıca şu dillerde de mevcut:

Yazı, 25 Temmuz 2011

Tunus'taki Choucha Kampı'nda bulunan Eritreli aile, yeni bir hayata başlamak umuduyla Belçika'ya doğru yola çıktı.

CHOUCHA KAMPI, Tunus, 20 Temmuz (UNHCR) – Eritre’de dünyaya gelen

Filmon, kalbinin halen orada olduğunu ve ülkesinden uzakta olmayı ya da yaşamayı asla düşlememiş olduğunu dile getirdi. Ancak Filmon ve ailesi, bu hafta bindikleri bir uçakla, ülkesinden 5.000 km uzaklıkta olan bu yerde yeni bir hayata başlamak üzere yola koyuldu.

 

29 yaşında iki çocuk babası olan Filmon, ‘Hayatta sahip olmak istediğim tek şey özgür, güvenli ve fırsatları yakalayabildiğim bir hayat sürebilmekti.’ dedi.

 

Özgürlüğe duyduğu özlem ve hayata karşı duruşu, Filmon’un kaçmasındaki itici güçler oldu. 19 yaşında Eritre ordusuna katılmak zorunda bırakılan genç mülteci, sonrasında yöneticilik alanında lisans yapmayı başardı ve eğitiminin ardından Ulaştırma Bakanlığı’nda memur olarak göreve başladı. İş arkadaşlarının politik görüşlerini, üstlerine ispiyonlamayı reddettiği için tutuklandı. Filmon, aylar sonunda salıverildiğinde ise tekrar tutuklanacağı endişesinden dolayı ülkesini terketmek durumunda kaldı.

 

Filmon ve karısı Belaynesh, sonrasında Etiyopya, Sudan ve Libya’ya doğru dört yıl sürecek olan tehlikeli bir yolculuğa çıktı. Her ülkede amaçları, evlerini kurmak ve yeni bir hayata başlamaktı. Ancak ülke vatandaşı olmaması, talihsiz gencin becerilerini kullanarak yapabileceği bir işe sahip olmasından onu alıkoydu. Daha da kötüsü kayıt dışı yaşamak zorunda kalmak, kaçak olarak çalıştığı işlerde emeğinin sömürülmesine ve sürekli olarak bulunduğu ülkeden sürülme korkusu yaşamasına neden oldu.

 

Bir yıl süren uğraşları sonucunda, Filmon, Libya’nın başkenti Trablus’ta bulunan UNHCR ofisinde kendisi, karısı ve yeni yürümeye başlayan ikizleri Ebin ve Ezer’i mülteci olarak  kayıt ettirebildi. Ancak dokuz ay sonra, Libya’da patlak veren çatışmalar sonucunda Filmon ve ailesi bu kez ülkedeki diğer yüzbinlerce mülteci ile Tunus’taki Choucha Kampı’na sığınmak zorunda kaldı.

 

Mülteci akınının başladığı Şubat 2011 tarihinden beri, Choucha Kampı’nda barınan Asya ve Batı Afrika kökenli birçok mülteci evlerine tekrar dönebildi. Fakat Filmon gibi binlerce sığınmacı ve mülteci, döndükleri takdirde yaşamları riske gireceği için bulundukları yeri terkedemedi.

 

Choucha Kampı’ndaki hayat şartları insanları zorlamakta. Kamptaki kişiler tamamen insani yardıma muhtaç durumda. Bununla birlikte çıkan kum fırtınaları ve vurucu yaz sıcağı da kampın karşı karşıya kaldığı sorunlar arasında. Mayıs’ta çıkan bir yangın neredeyse tüm kampı mahvetti. Kampta ümidini kaybetmekte olan yaklaşık 4.000 mülteci, UNHCR’a, uluslararası toplulukları, bir an önce harekete geçmeleri konusunda teşvik etmesi için çağrıda bulunuyor.

Kuzey Tunus’ta bulunan UNHCR’ın Üst Düzey Acil Durum Koordinatörü Nasır Fernandes, ‘Yerleştirme yaptığımız ülkelere, söz konusu mültecilere daha fazla imkan sağlamaları konusunda çağrıda bulunuyoruz. Yerleştirme faaliyeti, geçiş açısından hassas bir durumu olmasına rağmen Libya’daki çatışmalardan dolayı kaçmak zorunda kalan mültecilere kapılarını açan Tunus’un yükünü paylaşması ve mültecilere kalıcı bir çözüm sağlaması açısından hayati bir önem taşımaktadır.

 

Belçika bu çağrıya cevap veren ilk ülke oldu. Mart ayında alınan bir kabine kararının ardından, Göç ve İltica Devlet Bakanı Melchior Wathelet, Choucha kampında kalan 25 mültecinin Belçika’ya geldiğini açıkladı. Wathelet, ‘Bu insanların korunmaya ihtiyaçları var. Diğer Avrupa ülkeleri gibi Belçika’nın bu konuda sorumluluklarını üstlenmesinden dolayı gurur duyuyorum.’ dedi.

 

Choucha kampında ise, ümitleri azalan mülteciler, içine düştükleri çaresizlikten dolayı ne yapacağını bilemiyorlar. Hatta Filmon, insan kaçakçılarına başvurarak Akdeniz’i geçmeyi düşündüğünü itiraf ediyor. Ayrıca Filmon, ‘Birçok arkadaşımın denizde kaybolduğunu bilmeme rağmen insan kaçakçılarına başvurmayı düşündüm. Ama ailemin de benimle birlikte riske girmesine göz yumamadım.’ dedi.

 

Tunus’tan Brüksel’e uçmasına günler kala Filmon halen geleceği düşünmekle meşguldü. Topluluk lideri görevini üstlenen ve UNHCR’ın yaptığı mülakatlarda ve kayıt işlemlerinde çevirmenlik yapan Filmon, mültecilerin yeniden hayatlarına kavuşmalarına yardımcı oluyordu. Bu yüzden gidişinin, arkasında bıraktığı mülteci arkadaşlarının hayatlarını kötü etkilemeyeceğinden emin olmak istiyordu.

 

Filmon ve ailesi, Eritreli, Somalili ve Kongolu 6 aile ile birlikte yeni bir hayata başlamak için kamptan ayrıldı. Yakında, daha fazla mülteci Norveç’e doğru yola çıkacak. Belki de bu gidişler, Choucha kampındaki çadırlarında takatleri kalmayan diğer mülteciler için umut ışığı anlamına gelir.

 

Carole Laleve - Choucha Kampı, Tunus