UNHCR, Cinselliği Nedeniyle Zulüm Gören Yerinden Edilmiş İnsanlara Karşı Hoşgörü Çağrısında Bulundu

Yazı, 4 Ekim 2010

Mültecilerin kendi cinsel yönelimleri ya da cinsel kimliği nedeniyle yüzleştikleri tehlike, zorluk ve ayrımcılıklar; yerinden edilme döngüsünün her aşamasında belirlenmiştir.

CENEVRE,1 Ekim (UNHCR)- Cuma günü, BM Mülteci Örgütü insanların cinsel yönelimi veya cinsel kimliği nedeniyle karşılaştıkları zorlukların anlaşılması ve savunmasız durumlarının tanınması çağrısında bulundu.

UNHCR Baş Sözcüsü Melissa Fleming cuma günü Cenevre’deki gazetecileri hoşgörülü olmaya çağırırken,  “Yerinden edilme döngüsünün her aşamasında bu savunmasız gruplar zorluklar, ayrımcılık ve tehlikelerle yüzleşiyor” dedi.

Fleming, UNHCR’ın lezbiyen, gay, biseksüel, transeksüel, çift cinsiyetli sığınmacı ve mültecilerin karşılaştıkları zorluklar üzerine bir anket yaptığını belirtti. Bulgular, Perşembe günü Cenevre’de bir toplantıda, bu grubun savunmasız durumunu tartışmak adına; hükümetler, uluslararası kuruluşlar, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve  yargı çalışanlarına sunuldu.

Sözcü; “Bu gruplardan insanlar, hem kendi ülkelerinde hem de sığınma ülkesinde, gözaltı sırasında cinsel ve cinsiyete bağlı şiddete maruz kalmaya daha meyillidir. Kent yerleşimlerinde ya da mülteci kamplarında ayrıma maruz kalmaları oldukça yüksek olasılıktır.”diye ekledi.

Fleming aynı zamanda, pek çok ülke bu durumu suç sayarken, yedi ülkenin hemcinsleriyle ilişkiye girenlere idam cezası verdiğini belirtti. “ Bu gibi yasalar, dayatılsın ya da dayatılmasın, kendi ülkelerinde devlet korumasından yararlanmalarına mani olmaktadır.” dedi.

UNHCR, bu grupların savunmasız durumunun, sığınmacı ve mültecilerle olan ilişkilerinin her aşamasında tanındığından emin olmak için, kural ve politikalarını gözden geçiriyor. 2008 yılında, UNHCR bireylerin cinsel yönelim ve cinsiyet kimlikleri nedeniyle zulüm gördüklerini belirterek, bu insanların mülteci sözleşmesindeki “belirli bir toplumsal gruba üyeliği nedeniyle kaçan” olarak değerlendirilmesi gerektiğini bildiren bir haber pusulası yayınlayarak bu konuda ilk adımını attı.

İltica ülkesi ve geri dönüşte  entegre olmaları genelde mümkün olmadığından, bu gruplar için kalıcı çözümler daha sınırlıdır. “UNHCR bu sosyal gruplara aidiyetleri nedeniyle oldukça yüksek risk altındaki bu insanların yerleştirilmesini savunmaktadır.” diyen Fleming, UNHCR’nin devletlerin bu grupların savunmasız durumunu tanıması için çağrıda bulunduğunu belirtti.

Birleşmiş Milletler, Cenevre’de 17 Eylül’de yapılan üst düzey etkinliği takiben bu hafta yapılan ve Cuma günü sona eren iki günlük toplantıda, uzmanlar heyeti, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği nedeniyle maruz kaldıkları şiddeti ve cezai yaptırımları sona erdirmenin önemini vurguladı.

BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, İnsan Hakları için BM Yüksek Komiseri Navi Pillay ve Nobel Barış Ödüllü Başpiskopos Desmond Tutu; Hindistan, Kamerun ve Guyana’dan gelen sivil toplum örgütü temsilcilerine katılarak, lezbiyen, gay, biseksüel ve transeksüellere yönelik insan hakları ihlallerine bir son verilmesi için çağrıda bulundu.