UNHCR hamile ve yardıma ihtiyacı olan tüm mültecilere elini uzatıyor
UNHCR hamile ve yardıma ihtiyacı olan tüm mültecilere elini uzatıyor
BM Mülteci Örgütü Suriyeli mültecilerin yeterli tıbbi hizmete ulaşmalarını sağlamak amacıyla Lübnan çapında 18 kliniğe destek sağlıyor.
BEYRUT, Lübnan, 18 Mart (UNHCR) – Savaşın getirdiği yıkımın arasında 16 yaşındaki mülteci Iman* için sevindirici bir haber var. Bebeği yaşıyor.
Genç anne bombalamaların sıklaşması ve gıda bulmanın zorlaşması üzerine üç ay kadar önce evi Dimniyet El Cham’ı terk etmiş. Bebek bekleyen Iman, 22 yaşındaki kocası ve ailesiyle Lübnan’ın doğusundaki Masnaa sınır kasabasına kaçmış.
Kız bebek birkaç haftaya doğacak. Iman da bebek de oldukça iyi. Beyrut’daki Rafic Hariri Hastanesinde bir muayene odasında otururken “Doktor bana ultrason resimlerini gösterdi.” diyor Iman. “Kalp atışlarını gördüm. Adını Katr el Nada (sabah damlası) koymak istiyorum.”
UNHCR her hafta Suriye’den Lübnan’a geçen 10.000’den fazla mülteciyi kaydediyor. Bu sayının yüzde 75’inden fazlasını kadın ve çocuklar oluşturuyor. Lübnan hükümeti ve ortaklarının desteğiyle BM Mülteci Örgütü, Iman gibi kadınlara yönelik doğum öncesi tedaviler de dahil olmak üzere herkesin temel sağlık hizmetlerinden yararlanması için için canla başla çalışıyor.
UNHCR, bu doğrultuda, Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Kamu Sağlığı Bakanlığı ve benzeri kuruluşlarla işbirliği içinde 18 kliniğe destek sağlıyor. Özellikle hamileler ve çocuklar için UNHCR hem önleyici hem de tedavi edici sağlık hizmetleri üzerinde duruyor. BM Mülteci Örgütü doğum öncesi tedavi, aşılama ve psikoloji gibi alanlardaki hizmetlere destek sağlıyor.
UNHCR ve ortakları 18 yaşın altındaki çocukların aşılanması konusunda da çalışmalar yapıyor. Lübnan Kamu Sağlığı Bakanlığı, WHO ve UNICEF, mültecileri ülke çapında okullar, sağlık ocakları veya kapı kapı dolaşma yoluyla aşılama çalışmalarını UNHCR ile birlikte yürütüyor.
Geçtiğimiz birkaç hafta içinde 180.000’den fazla Suriyeli ve Lübnanlı çocuk kızamığa karşı aşılandı. 5 yaş ve altı 50.000 kadar çocuk ise çocuk felcine karşı aşılandı.
Ulusal sağlık sistemiyle uyumlu olarak muayene ve teşhis ücretlerini UNHCR karşılıyor. Doğum gibi hayati durumlarda sevk seçeneğinin açık olması da UNHCR için çok önemli.
UNHCR kamu sağlığı görevlilerinden Alice Wimmer, “amacımız her mültecinin kaliteli sağlık hizmetlerinden yararlanabilmesi” diyor. “Bu ağır bir yük ancak yeterli sağlık hizmetlerinden yararlanmanın korumanın temel öğelerinden biri olduğunu düşünüyoruz.”
Savaşın yarattığı gerginlik Lübnan’a kaçan mülteciler arasında önemli bir komplikasyon nedeni olarak ortaya çıkıyor. Rafic Hariri Hastanesi jinekoloji ve doğun bölümü başkanı Zulfikar Hashash doğum ile ilgili komplikasyonlu pek çok vaka gördüklerini belirtiyor. “Bunların büyük çoğunluğu çatışmalara bağlı. Uzun süren yolculuklar ve çevre değişikliği bu durumu tetikliyor.”
35 yaşındaki Nadia* muayene odasında, gözleri yaşlı. Hamileliğinin dokuzuncu ayında ve sık sık tansiyonu düşüyor. Vajinal akıntının yanı sıra bir de idrarında kan var. Şam’daki doktoru savaş şartlarının sağlıklı doğum yapmasını engelleyebileceğini söylemiş. Hastanedeki hemşirelerden birine sokaklarda o kadar fazla ceset görmenin ne demek olduğunu anlatmaya çalışıyor.
Bombalardan ve şiddetten kaçan aile Maaloula köyüne gitmiş. Ama Nadia çatışmaların onları bırakmadığını söylüyor. Silahlı adamlar evlerine baskın yaptığında bir kuzenini kaybetmiş. Kaçmaya çalışan bir akrabası da vurulmuş. Ağır yaralanan adam ormana atılmış.
Geçen yılın Ekim ayında Lübnan’a geldiğinden beri Nadia ailesi için endişelenmeye devam etmiş. Erkek kardeşleri sınırı geçmeye cesaret edemiyorlarmış. Ailesinin yaşadığı köye iletişim de sağlanamadığı için onlarla konuşamıyor. “Oğlumun geleceği için endişeliyim,” diyor. “Ona nasıl bakacağımı bilmiyorum.”
*Güvenlik gerekçeleriyle tüm isimler değiştirilmiştir.
Greg Beals, Beyrut, Lübnan