Bir yıl önce Türkiye’nin güneydoğusunda meydana gelen yıkıcı depremler, milyonlarca insanın hayatını derinden etkileyen trajik bir olay olarak tarihe geçti. UNHCR’den dört meslektaşımızın da aralarında bulunduğu 53.000’den fazla kişinin hayatını kaybetmesi, bölgenin karşı karşıya kaldığı zorlukların üzücü bir hatırlatıcısı. Depremlerin birinci yıl dönümünde hayatını kaybedenleri anıyor, ailelerine, dostlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz.
Etkilenen topluluklar, böylesine büyük bir güçlük karşısında olağanüstü derecede dayanıklılık, şefkat ve birlik gösterdi. Deprem, yalnızca kişilerin gücünü test etmekle kalmadı, aynı zamanda yaraları sarma ve iyileşme sürecinde insanları ortak paydada buluşturdu. Bu dayanışma, kendi ülkelerini terk etmek zorunda kalmış mülteciler de dahil olmak üzere depremlerden etkilenen herkesin arasında açıkça görüldü.
Depremler, en hassas konumda bulunanların durumunu daha da kötüleştirirken milyonlarca insanı üzerlerindeki kıyafetlerden başka bir şeyleri olmaksızın evsiz bıraktı. Güneydoğuda yaşayan mülteciler, ülkelerindeki savaştan dolayı evlerini terk etmenin zorluklarıyla mücadele ederken kendilerini bir başka felaketin sonuçlarıyla boğuşurken buldu. Bu toplulukların karşılaştığı zorluklar oldukça büyük ve hayatları ve evleri yeniden inşa etme süreci devam ediyor.
Türk Devleti’nin müdahalesini destekleyici olarak bireylerin, STK’ların, insani hizmet sağlayıcılarının ve uluslararası toplumun çabaları da kriz sırasında destek sağlanması konusunda hayati önem taşımakta. Çeşitli kurum ve kuruluşların öncülük ettiği arama ve kurtarma çalışmaları, yardımın derhal sağlanmasında hayati rol oynadı. Kapsayıcı ve koordinasyon içinde gerçekleşen bu müdahale övgüyü hak ederken, depremden etkilenen insanların acılarını hafifletmeye yönelik ortak kararlılığı da yansıtıyor.
UNHCR olarak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve yardım çabalarına katkıda bulunan herkesin istikrarlı desteğinin önemine değinirken derin şükranlarımızı sunuyoruz. Ortakları, donörleri, toplulukları, özel sektörü ve devletleri içeren bu işbirlikçi yaklaşım, devam eden iyileşme sürecinin temel bir unsuru.
Ancak böylesine yıkıcı felaketin ardında bıraktığı etkiler, hâlâ devam etmekte olan zorluklara yol açıyor. Uluslararası toplumun dayanışmasını ve kararlılığını uzun vadede sürdürmesi, insanların hayatlarını yeniden inşa etmelerine yardımcı olmak için önem taşıyor. UNHCR olarak, deprem sonrasında ortaya çıkan karmaşık durumu ele almak üzere eylemin ve desteğin devamlılığının önemini vurguluyoruz.
Dünya, depremzedelerin yaşadığı trajediyi, travmayı ve kaybı anarken, UNHCR olarak etkilenen herkesi destekleme konusundaki kararlılığımızı bir kez daha yineliyoruz. Verdikleri desteğin ve cömertliğin devamlılığı konusunda uluslararası topluluğa yapılan çağrı, milyonlarca mülteciye yardım etme konusunda gösterilen dayanışmayı yansıtıyor. Küresel bir topluluk olarak, hep birlikte depremzedelerin yaralarını iyileştirmek ve daha dayanıklı ve şefkatli bir dünya inşa etmek için el ele verirken geleceğe umutla bakıyoruz.
Share on Facebook Share on Twitter