Hayatları değiştiren adam

Hayatları değiştiren adam

Bir Türk girişimci, Suriyeli mültecilere barınak ve gıda sağlıyor ve Suriyeli mültecilerin çalışma izni alırken karşılaştıkları bürokratik süreçleri tamamlamalarına yardım ediyor.

Levent Topçu, Torbalı’da genç Suriyeli mültecilere kalmaları için sağladığı evde onlara oyun oynuyor.   © UNHCR/Andrew McConnell

TORBALI, Türkiye – Bir adam hayatları değiştirebilir. Bunu anlamak için Levent Topçu’nun çalışmalarını İzmir, Torbalı yakınlarında yaşayan Suriyeli mültecilere sormanız yeterli.

Mülteciler tarafından sadece adıyla bilinen Levent, deri mamulleri üreten ve 60 kişiyi istihdam eden bir Türk şirketi olan Ege’nin 52 yaşındaki genel müdürü.

Daha önemlisi; Levent Topçu, Türkiye’deki 2,7 milyon Suriyeli mülteci dâhil olmak üzere, yardım ihtiyacı içindeki kişilere destek sağlamak için bir dernek kuran Facebook’ta arkadaş olan kişilerin oluşturduğu grubunun üyesi. Levent ve arkadaşları, UNHCR’den de destek alarak, burada yüzden fazla kişinin hayatını değiştirdi.

Üç ay önce, grubu, terk edilmiş bir binayı yenileyerek binayı birçok ailenin yaşayabileceği bir hale getirdi. Daha sonra Levent, mültecilerin çalıştıkları tarlaların yanına kurdukları perişan durumdaki barınak ve çadırlara gitti.

Bir yıl önce Halep yakınlarındaki köyünden kaçan on çocuk annesi 32 yaşındaki Suriyeli Abeer “Levent bizi buldu.” diyor. “O zamana kadar, yağmur yağdığında çadırlarımızı su basıyordu. Levent bizi bu binaya getirdi.”

Supporting Syrian Refugees

Ne hissettiğimizi tarif edemezsiniz. En sonunda bizi önemseyen birini bulduk. Bize banyo temin etti. Levent, bize gıda, battaniye ve çocuklar için de şeker getiriyor. Dün bizim için bir bulaşık makinesi aldı.”

Levent ise övgüleri kendi üzerinden dağıtmaya çalışıyor.

Levent “Elimizden geleni yapıyoruz ama hala yeterince şey yapmıyoruz.” diyor.

“Ne hissettiğimizi tarif edemezsiniz. En sonunda bizi önemseyen birini bulduk.”

Ocak ayında mültecilere çalışma izni alma hakkı veren yeni bir Türk kanunu yürürlüğe girince, Levent ve Birlik ve Dayanışma Grubu Derneği hızlıca harekete geçti. O zamana kadar, savaştan kaçan Suriyeliler ve diğer yüz binlerce mülteci, yasal çalışma hakkına sahip değildi.

UNHCR’den tavsiye ve yardım aldıktan sonra, Levent, kanunu uygulamaya koymaya başladı. İki Suriyeli buldu, evrak işlerini tamamladı ve altı hafta içinde bürokratik süreçleri tamamladı. İki Suriyeli adam, hâlihazırda, bölgede mülteci istihdam eden ilk fabrika olan Ege fabrikasında çalışıyor ve Türk meslektaşları ile aynı parayı kazanıyor.

Söz konusu iki Suriyeliden biri olan Mohammed, “Bu, iyi bir iş ve bunun için Allah’a şükrediyorum.” diyor. Çalışmaya iki ay önce başlamış. “Amacım, ailemle birlikte ülkeme geri dönmek. Avrupa’yı hiç aklımdan geçirmedim. Bu yüzden burada kaldık ve artık çalışabiliyorum.” diye sözlerini sürdürüyor.

İki Suriyeli daha çalışma izni almış ve fabrikada çalışmaya başlamış. İki kişi daha Ege’de çalışmaya başlayacak; bu toplamda altı kişi ediyor. Kanun, bir şirkette çalışan mülteci sayısını, herhangi bir şirketin işgücünün %10 ile sınırlandırıyor.

  • "We will stay here until we can return to Syria," says Asmahan. "Turkey is close to Syria and we don't feel like we are far from home."
    “We will stay here until we can return to Syria,” says Asmahan. “Turkey is close to Syria and we don’t feel like we are far from home.” © UNHCR/Andrew McConnell
  • Mohammed, 37 and Firdos, 25, from Aleppo, live with their children in accommodation provided by Levent Topçu.
    37 yaşındaki Mohammed ve 25 yaşındaki Firdos, Levent Topçu’nun kalmaları için sağladığı evde çocuklarıyla birlikte yaşıyor. © UNHCR/Andrew McConnell
  • Juria, 31, pictured with her daughters Manal, 7, and Fatima, 3, in Torbali, Turkey.
    31 yaşındaki Juria, kızları Manal (7 yaşında) ve Fatima (3 yaşında) ile birlikte kameraya poz veriyor.  © UNHCR/Andrew McConnell
  • Young Syrian refugees play outside their accommodation provided by Levent Topçu, in Torbali, Turkey.
    Genç Suriyeli mülteciler, Torbalı’da Levent Topçu’nun kalmaları için sağladığı evin bahçesinde oynuyor.  © UNHCR/Andrew McConnell

Levent, “Bizde bir söz vardır; bir kişiye yemesi için balık verebilirsin ya da ona balık tutmayı öğretebilirsin.” diyor. “Çalışma izniyle biz ikincisini yapmaya çalışıyoruz.”

Diğer birçok kişiye de yardımı dokunuyor.

“Geçen kış, birçok Suriyeli mültecinin bota ihtiyacı olduğunu biliyordum ve bot yapmak için daha düşük kalitede deri kullanmayı düşündüm.” diyor. “Ama benim birçok arkadaşım var ve onlardan biri bana birinci kalite deri tedarik etti ve ben de 2 bin 300 çift bot yaptım. Botları burada ve Gaziantep yakınlarındaki kamplarda dağıttık.”

“Bir kişiye yemesi için balık verebilirsin ya da ona balık tutmayı öğretebilirsin.”

“Daha sonra, mültecilerin çoğunun çorapları olmadığını fark ettim. Başka bir arkadaşıma telefon ettim ve hepsi için çorap aldık.”

Levent’in derneği tarafından kurulan alanda, mültecilere ücretsiz barınma, ısınma, elektrik ve gıda temin ediliyor. Ege’de çalışan kişilere, para biriktirmelerine olanak sağlamak amacıyla, yıl sonuna kadar ücretsiz gıda ve barınma imkânı verilecek.

Levent, amacının basit olduğunu söylüyor.

“Bu insanlar benim erkek kardeşlerim, kız kardeşlerim. Dünyaya yalnızca bir kere geliyoruz ve yardımda bulunma yükümlülüğümüz var.”

“Kur’an, yardıma ihtiyacı olanlara yardım etme yolunun onlara sevdiğiniz bir şeyi vermek olduğu söylüyor: Birçok kıyafetim var ve bu yüzden güzel kıyafetlerimden birini verdim. Ama en iyisini evde sakladım”

Levent gülüyor.

“Önümde kat edecek daha çok yolum var.”