'
;

Yetkinlik Programları ve Ekonomiye Katılım

Savaştan ve zulümden kaçan insanların yeniden onurlu ve barış içinde bir hayat inşa edebilmelerinin en etkili yollarından biri bu kişilerin çalışma hayatına erişimlerinin sağlamasıdır. UNHCR, mültecilerin ve sığınmacıların içinde bulundukları toplumların ekonomilerine katılımlarını desteklemek üzere onların çalışma haklarını savunmakta ve iş piyasası odaklı programlar yoluyla geçimlerini sağlamalarına yardımcı olmakta, böylece ihtiyaç duydukları kaynaklara, eğitime, varlıklara, hizmetlere ve iş olanaklarına erişimlerini sağlamanın yanında mültecilere bilgi ve becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmaktadır.

UNHCR’nin bu alandaki çalışmaları, Küresel Geçim Kaynakları Stratejisi’nde (2019-2023) özetlenen koruma, çeşitlilik, eşitlik, haklara ve hizmetlere erişim ve sürdürülebilirlik gibi bazı temel ilkelere dayanmaktadır. UNHCR, zorla yerlerinden edilmiş tüm toplulukların temel ihtiyaçlarını karşılayacak, onurlu bir hayat sürmelerine katkıda bulunacak ve insan haklarından sonuna kadar faydalanabilmelerine olanak tanıyacak güvenli ve sürdürülebilir bir geçim sağlayabilmeleri için çaba göstermektedir.

Suriye’den gelen ve uluslararası koruma ihtiyacı içinde olan Suriye vatandaşları, mülteciler ve vatansız kişiler Türkiye’de Geçici Koruma kapsamındadırlar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Geçici Koruma Yönetmeliği ile, ülkede bulunan Suriyeli mültecilerin eğitim, sağlık ve iş hayatına katılım gibi olanaklara erişimini sağladığı, sağlam ve kapsamlı, hak temelli bir yasal çerçeve oluşturmuştur. Türk Cumhuriyeti Devleti’nin yönetmeliği uyarınca mülteciler, kayıt oldukları tarihten altı ay sonra çalışma izni başvurusu yapabilmektedirler. Suriye’deki mülteci krizi onuncu yılına girerken, mültecilerin onurlu bir hayat sürebilmeleri için içinde bulundukları toplumun ekonomik hayatına dahil olmaları kritik önem taşımaktadır. Bu bağlamda Türkiye, olumlu bir örnek teşkil etmektedir.

Türkiye, imalat gibi çeşitli sektörlerde iş gücü boşlukları olan dinamik bir ekonomiye sahiptir. İşverenleri, bu boşlukları mülteciler aracılığıyla doldurmaya teşvik etmek için çalışma izni çıkarma ücretleri Ocak 2018’de yarıya indirilmiştir. UNHCR, kamu kurumları ve özel sektörle yakın çalışmakta ve çeşitli alanlara odaklanmaktadır: Kurumsal, yasal ve idari çevre , mültecilerin kapasitesi ve becerileri ile yerel işgücü piyasalarının ekonomik emme kapasitesi ve potansiyeli.

UNHCR Türkiye, çeşitli ortaklar ve aktörlerle işbirliği içinde farklı programlar yürütmektedir:

  1. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile işbirliği: Türkiye Cumhuriyeti Devleti, UNHCR Türkiye’nin ana ortağıdır. Mültecilerin çalışma izni almalarını ve işgücü piyasasına katılımlarını kolaylaştırmak için Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye İş Kurumu ve Mesleki Yeterlilik Kurumu’nun yanında yerel yönetimler, valilikler, belediyeler ve Gaziantep Ticaret Odası ile programlar yürütülmektedir.
  2. Özel Sektörle İşbirliği: Özel sektörün, mültecilere ev sahipliği yapan ülkelerin ekonomisinde büyük bir sorumluluğu ve önemli bir rolü vardır. UNHCR, bu vizyon doğrultusunda özel sektörle çeşitli konularda işbirliği yapmaktadır.
  3. Mesleki Eğitim ve Beceri Geliştirme Programları:UNHCR Türkiye, iş piyasası taleplerineve Türkiye’nin sanayi stratejisi ve kalkınma planına paralel olarak ortakları aracılığıyla mesleki eğitimler, dil eğitimleri ve beceri geliştirme programları düzenlemektedir.
  4. Girişimcilik Programları:Mülteci girişimciliği, mültecilerin ev sahibi ülke ekonomilerine katma değer kazandırabilecekleri ve sosyal uyuma katkıda bulunabildiği alanlardan biridir. Mülteci girişimciliği, Türkiye’deki mültecilerin sahip olduğu işletmelerin sayısının artmasıyla önem kazanan ve yükselen trendlerden biridir. UNHCR, hem potansiyel girişimcilere hem de işletme sahibi mültecilere mentorluk, iş geliştirme desteği, hibeler ve kayıt dışı işletmelerin kaydı yoluyla destek sağlamaktadır.